Examples of using "Piccolo" in a sentence and their turkish translations:
O çok küçüktü.
O küçük tornavidayı bana uzat.
- Küçük bir daire çizin.
- Küçük bir daire çiz.
Bu küçük bir dünya.
Biraz yardım istiyorum.
Sadece küçük bir bahçem var.
Daha küçük bir şey ister misiniz?
- Sana küçük bir sır verebilir miyim?
- Sana küçük bir sır söyleyebilir miyim?
Sadece küçük bir sorun vardı.
Onun küçük bir avantajı var.
O küçük bir avantaja sahiptir.
- Küçük bir sorunum var.
- Benim küçük bir sorunum var.
Tom yaltaklık etti.
O, küçük ve güçsüz.
Küçük bir sorunumuz var.
O küçük bir kazaydı.
Bu kitap ne kadar da küçük !
Ben küçük bir dairede yaşıyorum.
Sami küçük bir kaza yaşadı.
Bebeği var.
Bu çok küçük.
Ben çok kısayım.
O ne kadar küçük?
Burada küçük bir gölet vardır.
Küçük buzdolabı kirli.
Tom'un küçük bir bahçesi var.
Hollandacayla ilgili küçük bir bloğum var.
O, küçük bir köyde büyüdü.
Sadece biraz ısıracağım.
Küçük birini kullan.
Tom küçük bir kaza geçirdi.
Benim çok küçük bir burnum var.
Küçük bir daire için her yeri araştırdım.
küçük bir deney yapacağız, tamam mı?
Paraşüt ipine ufak düğümler attım.
Dünya küçüktür.
Ne küçük bir dünya!
Kitap küçüktür.
Hangi hayvan küçük?
O küçüktü.
İşte küçük bir sır.
Bebeğiniz nerede?
Bu çok küçük.
Küçük bir sorun var.
Bu kitap küçük.
O kitap küçüktür.
Bu fazla mı küçük?
Küçük mü?
Sadece ona biraz yardım etmek zorundasın.
Benim küçük bir sorunum var.
Sami bu küçük mahallede yaşıyor.
Tom'un dairesi çok küçük.
Bu sizin için küçük bir hediyedir.
Sana biraz bahşiş vereyim.
Bu ceket senin için çok küçük.
Elinde küçük bir şemsiye tutuyordu.
Yapacak küçük bir duyurumuz var.
Tom küçük bir köyde büyüdü.
Küçük bir balıkçı köyünde yaşıyorum.
O, küçük bir apartmanda onunla birlikte yaşar.
Belki bir ateş yakabiliriz
Bakın, küçük bir köknar ağacı.
Bakın, bir köknar ağacı.
Küçük bir akrep. Tamam, bunu hazırlayalım.
Daha ufak bir şey mi baksalar?
Ama bu ufak kemirgen onlardan değil.
Bakın, küçük bir akrep.
Küçük bir deney yaparız.
Ne küçük bir televizyon seti! Gerçekten işe yarıyor mu?
O küçük, ama güçlüydü.
Tom'un ufak bir penisi var.
Tom'un küçük bir penisi var.
Küçük şeftali ağacı Almanya'dandır.
Sana küçük bir sır söyleyeceğim.
Küçük bir kasabada yaşıyorum.
Bir çocukken o filmi severdim.
Çocukken sarışındım.
Onlara biraz tavsiye verelim.
Bizim küçük sırrımız olacak.
Sana bir tavsiye vermek istiyorum.
Mavi çiçek küçüktür.
Tom küçük ama güçlüdür.
Sana küçük bir sır söyleyebilir miyim?
Dünya çok küçük.
Bu kitap çok küçük.
Bu kitap daha küçüktür.
Hollanda küçük bir ülkedir.
Mary'nin küçük göğüsleri var.