Examples of using "Oppure" in a sentence and their turkish translations:
ya da ağaçta kamp kuracağız.
Ya da bu ağaçlardan birine gidip
Ya da... Mataramı kullanabilir
Ya da şuradaki dağın üstünde gördüğüm
Tom'u buldun mu yoksa bulmadın mı?
Tom bunu yapacak mı yoksa yapmayacak mı?
Ya da... Şansımı denerim... Ve atlarım.
Ya da normal bir el feneri kullanabilir
Ya da düşünmeyin, fark etmez.
veya orgazm olmadan tatmin olarak da.
4, 6, 8 veya 12, 14, 16.
Kai-Fu Lee: Veya başka bir dilde
Hangi sözlük daha iyidir, Collins veya Oxford?
Yapabilir miyiz yoksa yapamaz mıyız bilmiyorum.
Ya da en iyi sığınağı yapabiliriz. Bir iglo!
Ya da bu huş ağacının kabuğunu kullanabilirim.
İstemezseniz bile onu yapmalısınız.
Tom'un gelip gelmemesi benim için fark etmez.
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
Hatta iklim biliminin kendisinden şüphe etmek bile isteyebilirim.
Tom'un bir erkek kardeşinin olup olmadığını bilmiyorum.
Hadi hayal edelim ya da ben sizinle sözlü olarak paylaşayım
Ya da kuyruğundan tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
kolektif hareketler planladıkları için işlerinden olacaklar.
Oraya gidip gitmeyeceğimize karar vermek sana kalmış.
"Tek yön ya da gidiş dönüş?" "Tek yön, lütfen."
Sırf birinin doğum günü veya sadece Noel diye
Kardeş gibi birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz, yoksa aptal gibi birlikte yok olacağız.
Ya buna tırmanmaya çalışacağım ya da mağaranın ağzından kaya tırmanışı yapacağım.
yoksa bu ağacın arka tarafına gidip doğanın bana verdiğini mi kullanacağız?
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
Ya da şu büyük kayalıkların altında kendimize gölge bir yer arayabilir
Ya da su olan tünelden gidebiliriz. Suyun olduğu yerde yaratıklar da vardır.
Hiçbirimiz gitmek istemiyor fakat ya sen ya da karın gitmek zorunda.
İstesende istemesende savaşmaya zorlanabilirsin.
Ya da bu halatı kullanarak bağlayacak bir şey bulup onunla aşağı inebiliriz.
Ödemeyi teslimatta nakit olarak ya da banka ve posta havalesi yoluyla yapabilirsiniz.
Ya da çantama biraz yaprak ve dal doldurup keskin insan formu görüntüsünü kırarım.
Gitmeli miyim yoksa gitmemeli miyim bilmiyorum.
Tom'un belaya bulaşıp bulaşmadığını bilmiyorum.
Hangisi daha büyüktür, Tokyo mu yoksa Kobe mi?
Ay tutulmaları tam ya da kısmi olabilir.
Tom Mary'nin gelip gelmediğini bilmiyor.
Kardeş gibi birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz, yoksa aptal gibi birlikte yok olacağız.
Bu bir telesekreterdir, bip sesinden sonra bir mesaj bırakın veya faks çekin, teşekkürler.
Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
- Mutlu olup olmadığını bilmiyorum.
- Onun mutlu olup olmadığını bilmiyorum.
Tom'un Çin yemeği sevip etmediğini merak ediyorum.