Examples of using "Saltare" in a sentence and their turkish translations:
Zıplayabilirim.
Onu atladığını gördüm.
Adamın atladığını gördüm.
Onlar atlayacaklar.
Git göle atla.
Onun havuza atladığını gördüm.
Onun havuza atladığını gördüm.
- Kitabın son bölümünü göz ardı edebilirsiniz.
- Kitabın son bölümünü çıkarabilirsiniz.
çözüme atlıyoruz
Pekâlâ, bunun için hazırlanalım. Atlamak için hazır olun.
Sami köprüden atlamak istedi.
Yapabildiğin kadar yükseğe zıplamayı dene.
Kendinizi yukarı çekip saplayın, onu yakalayıp zemine yapıştırın.
Atlamak istiyorsunuz! Bu uzun bir mesafe.
Ya da... Şansımı denerim... Ve atlarım.
Atlama!
Dersleri atlamayı bırakmak zorunda kalacaksın.
O hendeğin üzerinden atlayamam.
Düşman köprüyü uçurdu.
Tom ip atlamayı sevmez.
Bütün çocuklar koşmayı ve zıplamayı seviyorlar.
Tom dersleri atlatmamalıydı.
Hareket eden bir trenden atlamak tehlikelidir.
Okulu asmayı ve video oyunları oynamayı tercih ederim.
çünkü tüm müşterilerimin her zaman atlamak istediği kısım bu
Kapıyı barutla patlatmak mı istiyorsunuz?
Kız çatıdan aşağıya atlamaya korkuyordu.
Çocukların çoğu ip atlamayı sever.
Yeni araştırmalar bu beş savunmayı
Dinamitle büyük bir kayayı havaya uçurduk.
bu tür siyah topların yanında
Biraz barut kullanıp kapıyı patlatmadığım sürece tabii.
Amerika Birleşik Devletlerinde kızların ip atlamayı öğrenmesi popülerdir.
Öğrencilerin okula gitmeden önce kahvaltıyı atlaması yaygındır.