Examples of using "Mattino" in a sentence and their turkish translations:
Sabah erken kalk.
Sabahleyin İngilizce çalıştı.
Sabah erken kalkarım.
- Ertesi sabah, o gitmişti.
- Ertesi sabah o ölmüştü.
Sabah evde olacağım.
Sabahtan beri yağmur yağıyor.
Saat sabah ikidir.
Japonya'da şimdi saat sabahın 3.00'ü.
Sabahları her zaman ofiste değildir.
Önümüzdeki cumartesi Şikago'ya hareket ediyorum.
Güneş sabah erken doğar.
O, sabah yedide kalktı.
Sabahleyin kahveye ihtiyacım var.
Sabahları duş alma alışkanlığım var.
- Ertesi sabah Paris'e gidiyordum.
- Ertesi sabah Paris'e gidecektim.
O, sabahtan akşama kadar yakınmaktan başka bir şey yapmaz.
Gece gündüz şikâyet etmekten başka bir şey yapmaz.
O, sabahtan akşama kadar çalıştı.
Sabah ikiye kadar konuştuk.
Şu andan itibaren sabahleyin çalışalım.
Evimden sabah 8.00'de ayrılırım.
O, sabah sekizde kalktı.
Sabahleyin o hâlâ kötü bir ruh hali içindeydi.
Olay saat altıda başlar.
Olay saat yedide başlar.
Olay saat sekizde başlar.
Olay saat dokuzda başlar.
Sabahleyin kahve içerim.
Erken kalkan erken yol alır.
Bunun sebebi okulun sabah olması
Sabahleyin her zaman iki fincan kahve içerim.
Ben sabahleyin her zaman iki fincan kahve içerim.
Ertesi sabah Hanno Rhone'u geçmesi için dumanla Hannibal'e sinyal verdi.
Bir mimarsanız sabah 10'da
Genel kurul toplantısı tam dokuzda başladı.
Su polosu takımı sabah 5:30'da çalışma yapar.
Sabahleyin gazeteyi bana getirmesi için köpeğimi eğittim.
salsa kulüplerinde sabaha kadar dans ederdim.
Örneğin, bir Perşembe sabahı saat 7'de bahçenizi biçmeye başlamayın.
Sabahları kalktığımda, genellikle mutfakta kahvaltı ederim.
"Bir bardak bira istiyorum." Sabahın sekizi, Tom!"
Ben sabahleyin duş alabilir miyim?
Sabahleyin napalmın kokusunu severim.
- Okul sabah 8:30 da başlar.
- Okul 8:30'da başlar.
O her zaman sabah saat 8.00'de işe gider.
It comes into force at 11am, but fighting continues until the last moment. American
Tom sabah 2.30'da uyuyacağımı biliyordu ama yine de aradı.
Ertesi sabah Beyaz Ördek, yavrularını arayarak göletin etrafında dolandı durdu; isimleriyle seslendi, aradı taradı ama onlara dair hiçbir ize rastlayamadı.