Examples of using "Limousine" in a sentence and their turkish translations:
O bir limuzin şoförü.
Tom bir limuzin sürücüsü.
Otelin dışındaki Tom için bekleyen bir limuzin vardı.
Onların işi limuzin kullanmaktır.
Tom bir limuzin sürücüsü olarak çalışmak istiyordu.
Tom bir limuzin sürücüsü olarak part-time çalışıyor.
Tom'un sürücüsü limuzinin kapısını Mary için açtı.
Hummer limuzinleri göze çarpan tüketimin nihai sembolüdür.