Translation of "Lamenta" in Turkish

0.105 sec.

Examples of using "Lamenta" in a sentence and their turkish translations:

- Si lamenta in continuo.
- Lei si lamenta in continuo.

O hep yakınır.

- Tom si lamenta costantemente.
- Tom si lamenta in continuazione.

Tom sürekli şikayet ediyor.

Si lamenta sempre.

Her zaman şikâyet eder.

- Lei si lamenta sempre del cibo.
- Si lamenta sempre del cibo.

- O her zaman yemek konusunda sızlanır.
- O her zaman yemek konusunda söylenir.

A volte si lamenta,

Bazen bana söylense de

Tom si lamenta sempre.

Tom her zaman şikayet ediyor.

Tom si lamenta raramente

Tom neredeyse hiç şikayet etmez.

Tom si lamenta raramente.

Tom nadiren şikayet eder.

Tom si lamenta troppo.

Tom çok fazla yakınıyor.

Tom si lamenta molto.

Tom çok şikayet eder.

Tom non si lamenta.

Tom şikâyet etmez.

Tom si lamenta costantemente

Tom sürekli şikayet ediyor.

Tom si lamenta sempre, vero?

Tom her zaman şikâyet eder, değil mi?

Tom si lamenta di tutto.

Tom her şey hakkında şikayet ediyor.

Tom non si lamenta mai.

Tom asla şikâyet etmez.

- Tom si lamenta spesso delle sue vicine.
- Tom si lamenta spesso dei suoi vicini.

Tom sıklıkla komşularından yakınır.

- Tom non si lamenta mai di niente.
- Tom non si lamenta mai di nulla.

Tom asla herhangi bir şey hakkında şikayet etmez.

- Tom si lamenta sempre del suo lavoro.
- Tom si lamenta sempre del suo impiego.

Tom her zaman işinden şikâyet ediyor.

Tom si lamenta sempre di qualcosa.

Tom her zaman bir şey hakkında yakınıyor.

Si lamenta sempre riguardo a qualcosa.

O, her zaman bir şey hakkında şikâyet ediyor.

Tom non si lamenta sempre, vero?

Tom her zaman şikâyet etmez, değil mi?

Tom si lamenta sempre del tempo.

Tom her zaman hava hakkında şikayet ediyor.

Tom si lamenta sempre del cibo.

Tom her zaman yemekten şikayet eder.

Tom si lamenta sempre di Mary.

Tom her zaman Mary hakkında şikâyette bulunuyor.

- Si lamenta che la stanza è troppo piccola.
- Si lamenta che la stanza è così piccola.
- Lui si lamenta che la stanza è così piccola.

Odanın çok küçük olmasından yakınıyor.

Mia nonna si lamenta sempre del freddo.

Büyükannem her zaman soğuktan şikâyet ediyor.

Si lamenta sempre del suo salario basso.

O hep düşük maaşından yakınıyor.

Tom non è uno che si lamenta.

Tom şikâyet edecek biri değil.

Mia madre non si lamenta quasi mai.

Annem neredeyse hiç şikâyet etmez.

Tom si lamenta più spesso di Mary.

Tom Mary'den daha sık şikâyet eder.

C'è gente che si lamenta di tutto.

Her şeyden şikayetçi olan insanlar var.

Lei si lamenta sempre del suo piccolo stipendio.

O hep maaşının düşüklüğünden yakınıyor.

Si lamenta spesso del suo mal di denti.

O sık sık bir diş ağrısı olduğundan yakınır.

Tom si lamenta sempre di quanto spende Mary.

Tom her zaman Mary'nin ne kadar harcadığı hakkında şikayet ediyor.

- Si lamenta sempre.
- Ti lamenti sempre.
- Tu ti lamenti sempre.
- Lei si lamenta sempre.
- Vi lamentate sempre.
- Voi vi lamentate sempre.

Her zaman şikâyet ediyorsun.

Tom è abituato a sentire Mary che si lamenta.

Tom Mary'nin şikayet ettiğini duymaya alışkın.

Tom si lamenta sempre di quello che fa Mary.

Tom, Mary'nin yaptıkları hakkında her zaman şikayetçi olur.

Non importa quello che faccio, Tom si lamenta sempre.

Ne yaparsam yapayım, Tom her zaman şikâyet eder.

Lei si lamenta sempre dello stipendio basso di suo marito.

O her zaman kocasının düşük maaşından şikayet ediyor.

- La gente si lamenta troppo.
- Le persone si lamentano troppo.

İnsanlar çok fazla şikayet ediyorlar.

Tom si lamenta sempre di una cosa o di un'altra.

Tom her zaman bir şey hakkında şikayet eder.

- La gente si lamenta sempre del tempo.
- Le persone si lamentano sempre del tempo.

İnsanlar her zaman hava hakkında şikayet ediyor.

- Le persone spesso si lamentano dei prezzi alti.
- La gente spesso si lamenta dei prezzi alti.

İnsanlar genellikle yüksek fiyatlar hakkında şikayet ederler.