Examples of using "Giornate" in a sentence and their turkish translations:
İyi günlerim ve kötü günlerim var.
Tom'un iyi günleri ve kötü günleri var.
- Yağmurlu günlerden nefret ederim.
- Yağmurlu günlerden nefret ediyorum.
Günler uzuyor.
Kışın, günler daha kısadır.
Gündüzler gittikçe daha çok ısınıyor.
Günler uzuyor.
Günler kısalmaya başlıyor.
Günler gittikçe uzuyor.
Günler yazın daha uzundur.
Ekim ayında bir sürü çok güzel günlerimiz var.
İlkbaharda günler uzar.
Günler her gün daha da uzuyor.
- Kış yaklaştıkça günler kısalıyor.
- Kış yaklaştıkça günler gitgide kısalıyor.
İlkbahar geldiğinde günler daha da uzayacak.
Güneşli bir günde, Tom çimende uzanmayı sever.
Ben daha iyi günler gördüm.
Dedem güzel günlerde yürüyüşe gider.
Sonbahar geldiği için günler kayda değer ölçüde daha kısa oluyor.
...günler uzar ve karanlık yerini aydınlığa bırakır.
Kış aylarında günler kısalır ve hava daha erken kararır.
İyi bir günde, Helsinki'den Estonya kıyısını görebilirsin.
Üç tam günlük mülakattan sonra aday sayısını iki ile sınırladık.