Examples of using "Pioggia" in a sentence and their turkish translations:
Yağmur harika.
Hava yağışlı mı?
Yağmur gibi görünüyordu.
Yağmura rağmen başladı.
Onu yağmura maruz bırakmayın!
Biz yağmura rağmen dışarı çıktık.
O yağmurda dışarı gitti.
Yağmur için minnettarım.
- Biz yağmur için dua ettik.
- Yağmur duası yaptık.
Yağmura ihtiyacımız var.
Yağmurdan sırılsıklam oldu.
Yağmur kara dönüştü.
Yağmur nerede?
Yağmurdan nefret ederim.
Yağış bekleniyor.
Yağmur her yerde beni takip ediyor!
Yağmur kara dönüştü.
Yağmur beş gün sürdü.
Rüzgar yağmura eşlik etti.
Biz bu yıl çok yağmur aldık.
Yağmur bir hafta sürdü.
Bu yağmur ne kadar sürecek?
Tom yağmurda dışarıya çıktı.
Dün şiddetli yağmur vardı.
Dün çok yağmur vardı.
Bu yaz az yağmur aldık.
Yağmuru sevmiyorum.
- Yağmuru sevmiyoruz.
- Yağmuru sevmeyiz.
Yağmur ne kadar sürdü?
Yağmuru sever misin?
Yağmur ne zaman duracak?
Ekinlerin yağmura ihtiyacı var.
Duvar beni yağmurdan korudu.
Yağmuru sevdiğini söyledi.
Bisikleti yağmurda bırakma.
Yağmur gitmemi engelledi.
Yağmur gelmemi engelledi.
Yağmura rağmen golf oynadık.
O, yağmuru yüzünde hissetti.
Tom meteor yağmurunu izledi.
Şiddetli yağmur yağmaya başladı.
Yağmurda yürümek istiyorum.
Yağmur kara dönüştü.
Yağmurdan dolayı geç kaldım.
Yağmurda yürümeyi umursamıyorum.
Yağmura maruz bırakmayın.
- Yağmuru seviyorsun, değil mi?
- Yağmurdan hoşlanıyorsun, değil mi?
Hava yağmurdan sonra serin.
Yağmur bir hafta sürdü.
Güçlü rüzgarlar yağmura eşlik etti.
Yağmura rağmen, dışarı çıktım.
Bu ay çok yağmurumuz oldu.
Yağmura rağmen dışarı çıktım.
Yağmur durdu.
Yağmuru sevmiyoruz.
Yağmur diniyor.
Koyu bulutlar yağmura işaret eder.
Yağmur çiçekleri sular.
- Yağmur durdu.
- Yağmur kesildi.
Keşke yağmur dursa.
O, böyle bir yağmurda gelmeyecektir.
Tom yağmuru sever.
- Yağmur yüzünden gelemedim.
- Yağmurdan dolayı gelemedim.
Yağmurda bisikleti dışarı bırakma.
- Sabah ağır bir yağmur vardı.
- Sabahleyin yoğun bir yağmur vardı.
- Sabahleyin sağanak yağmur vardı.
O yağmur korkusuyla pencereyi kapattı.
Seni çöllerin yağmuru özlemesi gibi özlüyorum
Yağmurdan ıslanmamaya çalış.
Çatıdaki yağmurun sesini seviyorum.
Yağmur ve karı severim.
Yağmurlu havada araba sürmeyi sevmiyorum.
Yağmuru sevdiklerini söylediler.
Yağmuru ve karı sever.
Yağmur nedeniyle toplantı iptal edildi.
Yağmur yağdıktan sonra her şey mavimsi olur.
Ufukta, yağmur yağacağına dair belirtiler var.
Yağmurdan sonra açık hava gelir.
Yağmurlu günler beni depresif yapar.
Yağmur bu ağacı canlandıracak.
Oğlum yağmurda oynuyor.
Ben yağmuru biraz özledim.
Bu yaz çok yağmur vardı.
Bu ay çok yağış aldık.
Bu akşam için hava tahmini yağmur.
Yağmur yağacak gibi gözüküyor.
Bu yıl fazla yağışımız olmadı.
Yağmur bulutlardan düşen sudur.
Yağmurdan nefret ederim ama kokusunu severim.
Tom bana yağmurdan hoşlandığını söyledi.
Yağmurdan dolayı oyunu iptal etmek zorunda kaldık.
Çocuklar yağmura rağmen okula gitti.
Asit yağmuru hakkında dün bir makale okudum.
Yapraklar yağmurda taze görünüyor.