Examples of using "Glielo" in a sentence and their turkish translations:
Onunla konuşacak mısın?
Ona soracak mısın?
Ona nasıl söyleyeceksin?
Ona soracaksın, değil mi?
Ona rica edersen, o gelir.
Benim için ona söyler misin?
Ona söylememi ister misin?
Neden bunu ona sormuyorsunuz?
Ona soru sormamı istiyor musun?
Ona söylemeyeceğim.
Onu ona söyleyeceğim.
Ona söyleme.
Neden doğrudan ona sormuyorsun?
Neden ona söylemedin?
Ona söylemek zorunda alacak mısın?
Eğer onu istersen Tom gelecek.
Endişelenme, ona söylemeyeceğim.
bu delirdiğimi hemen hemen doğruladı.
Yarın onun hakkında ona soracağım.
Ne zaman ona söyleyeceksin?
Yarın ona söyleyeceğim.
Ona bildireceğim.
Ona yeni bir tane alacağım.
Ona söyledim.
Ona söyledin, değil mi?
Ne zaman ona sordun?
Ben onu ona anlatacağım.
Neden onu ona göstermiyorsun?
Bunu ona götüreceğim.
Ona söyle.
Ona daha sonra söyleyeceğim.
Ona söz verdim.
Unutmazsam ona söylerim.
Niçin Tom'u aramıyorsun ve ona hatırlatmıyorsun?
Ona söylemezsen, ben söylerim.
Belki ona söylemelisin.
Ona söyleyip gülümsedi.
Yerinde olsam ona sorarım.
Tom'u görürsem bunu ona söylerim.
Ben uygun zamanda bunu ona anlatacağım.
Ona kendin söyle.
- Ona söylemeli miyiz?
- Ona söylememiz gerekiyor mu?
Ona söylemek zorundayız.
Ona söylemek zorundayım.
Ona söylemeliyim.
Ona söyleyebilir miyim?
Ona kendin sor.
Ona söylemeli miyim?
Onu yarın ona vereceğim.
Neden onu ona vermiyorsun?
Ona söylemezsen, ben söylerim.
Onu ona her gün söylerim.
Ona hiç kimse sormadı.
Onu ona vereceğim.
Onu ona göstereceğim.
Ona söyleyeceğiz.
Ona göstereceğiz.
Tom eğer istersen sana yardım eder.
Eğer ondan isteseydik Tom bize yardım ederdi.
Ona söylemek ister misin?
- Ona söylemememizin nedeni bu.
- Bu yüzden ona söylemedik.
Ona tekrar sor.
O onu yapsın.
Sam yardım isteyen herkese yardım eder.
Bilmek istiyorsan neden ona sormuyorsun?
Biri ona söylemeli.
Onlara söyleme.
Ona söyledin mi?
Onu ona kim söyledi?
Ona söyleyemez miyiz?
- Ne zaman ona söylemeliyiz?
- Ne zaman onlara söylememiz gerekiyor?
Biri ona söylemek zorunda.
Ona söyleyemeyiz.
Ona onu söyleyemem.
Belki ona söylemeliyiz.
Ona söylemeliyim, değil mi?
Neden ona söylemeliyim?
Ona bildirin.
Ona sordun mu?
Ona sormaya gideceğim.
Hadi, söyle ona!
Doğrudan ona sordum.
Ona söylemeyeceksin, değil mi?
Onunla konuşayım.
Sana onu söz veriyorum.
Onu ona verin.
Yarın ona rica edeceğim.
Onu sana vereceğim.
Onu sana bırakıyorum.
Onu ona nasıl açıklarım?
Bunu ona at.
Ona kim söyleyecek?
Ne zaman ona söyleyeceğiz?