Examples of using "Costretti" in a sentence and their turkish translations:
Onlar geri çekilmeye zorlandı.
o deponun kalıntıları içinden geçmek zorundasınız,
Yerleşimciler ülkelerinden kovuldular.
biz de bu yeni bakterilerle savaşmak için sürekli yeni ilaç geliştirmek
''sevmediğimiz birisiyle birlikte çalışmamız gerektiğinde,''
Askerler kahramanca savaştılar fakat sonunda teslim olmak zorunda kaldılar.
Almanlar kurtarmaya zorlandı, Varşova'ya yönlendirme saldırısı başlattı.
Planımızdan vazgeçmek zorunda kaldık.
Geçmişte insanlar sihirli güçler kazanmak için kendilerini şeytana satarlardı. Şimdilerde bu güçleri bilimden kazanıyorlar ve kendilerini şeytanlaşmak zorunda buluyorlar.