Examples of using "Anziana" in a sentence and their turkish translations:
O yaşlı.
O, senin düşündüğünden daha yaşlı.
O yaşlı kadın kimdir?
Bu yaşlı kişi bir şey söyledi.
Tom muhtemelen ofisteki en yaşlı kişi.
Koltuğunu yaşlı bir kadına önerdi.
O, koltuğunu yaşlı bir kadına teklif etti.
Otobüste yaşlı bir kadına yer verdi.
Yaşlı bir kadın, caddeyi geçiyor.
Fahişe yaşlı.
Yerimi yaşlı bayana verdim.
O benden yaşça biraz daha büyük.
Teyzem annemden daha yaşlıdır.
Yaşlı görünüyor muyum?
O, Tom'dan daha yaşlıdır.
O benim için çok yaşlı.
O kıdemli bir elemandır.
Büyükannem çok yaşlıdır.
En büyük dişinin önderliğindeki sürü ufaklıkları yürümeye zorluyor.
Sen yaşlısın.
Tom, Mary'nin kendisinden küçük mü, yoksa büyük mü olduğunu bilmiyor.
Sen Tom'dan daha yaşlı mısın?
Sen ondan daha yaşlısın.
Annem babamdan daha yaşlı.
En azından senden daha büyüğüm.
Sen ondan daha yaşlısın.
O kadın benden çok daha yaşlı.
Tom tartışmasız buradaki en yaşlı kişi.
Ben üçünün en büyüğüyüm.
Büyükannem bu kasabada en yaşlıdır.
Çok yaşlısın.
Yaşlı bir kadının sesi.
Sen benim için biraz çok yaşlısın.
Çalışmak için çok yaşlıyım.
Bunu yapmak için çok yaşlıyım.
Tom için çok yaşlıyım.
Çok yaşlı olduğumu düşünmüştüm.
Ben Tom'dan daha yaşlıyım.
Ben ondan daha yaşlıyım.
Ben ondan daha yaşlıyım.
Düşündüğünden daha yaşlıyım.
- En yaşlısı kaç yaşında?
- En büyüğü kaç yaşında?
- En büyüklerinin yaşı kaç?
Onu yapacak kadar yaşlı değilim.
Sen benden daha yaşlısın.
Ben onun için çok yaşlıyım.
Onun için çok yaşlı değilsin.
Onun için çok yaşlı değilsin.