Examples of using "Tegye" in a sentence and their turkish translations:
Onu yapma.
Sesi açın.
Silahını indir.
Yağmura maruz bırakmayın.
Elini indir.
Bırak da Mary işini yapsın.
Tom'a bunu yapmamasını söyledim.
Onu mümkün olduğunca kısa sürede yap.
Onu bunu yapmaya teşvik et!
Bunu Tom'un yapmasına nasıl izin verebildin?
Silahlarını yere koy!
Tom Mary'ye onu yapmamasını söyledi.
Lütfen bu termometreyi dilinin altına koy.
Lütfen Tom'un işini yapmasına izin ver.
Tom Mary'yi mutlu etmek için elinden geleni yapıyor.
Bir fikri olan varsa lütfen elini kaldırsın.
Onu Tom'a neyin yaptırdığını merak ediyorum.
Kulaklığı tak.
Tom Mary'den bunu onun için yapmasını istedi.
Silahını yere koy.
O, bunu yapmak zorunda değildir.
Tom Mary'yi onu yapmaktan durduramayacak.
Lütfen Tom'a artık onu yapmamasını söyleyin.
Tom'a onu Boston'a dönmeden önce yapmasını tavsiye ettim.
Ellerini başının üzerine koy.
Öksürdüğün, hapşırdığın veya esnediğin zaman elini ağzına koy.
Sadece sana söyleneni yap.
Tom'un onu yapmasını arzu etmediğimi bilmiyor muydun?
Biz Tom'u onu yapmaktan durduramıyoruz.
Onu çantaya koyma.
Tom'un onu yapmasına izin vermeyeceğiz.
Lütfen bu sandalyeleri bir kenara koy.
Mary onun söylememesini istemesine rağmen, Tom'un o şarkıyı neden söylediğini merak ediyorum.
Ona kullanmamasını söylemesine rağmen, Tom Mary'nin bilgisayarını kullanmaya karar verdi.
Tom, Mary'nin bunu yapmasına izin vermeliydi.
Tom'un onu yapmasına izin vermemelisiniz.
Sana dediği gibi yap.