Examples of using "Szegénységben" in a sentence and their turkish translations:
Ben yoksulluk içinde yaşadım.
Yoksulluk içinde yaşıyoruz.
vatandaşların %7'si yoksulluk mağduruydu,
O yoksul ölmekten korkuyor.
45 milyondan fazla Amerikalı fakirlik içinde yaşıyor.
Dünyadaki birçok insan hala yoksulluk içinde yaşar.
Ben zenginlik ve korku içinde yaşamaktansa huzurlu yoksulluk içinde yaşamayı tercih ederim.
Haftada kırk saat çalışan hiç kimse yoksulluk içinde yaşamamalı.