Translation of "Mennek" in Turkish

0.059 sec.

Examples of using "Mennek" in a sentence and their turkish translations:

Lefelé mennek.

Onlar yukarı gitti.

Vásárolni mennek.

Alışverişe gidiyorlar.

Bostonba mennek.

Onlar Boston'a gidiyor.

Nem mennek el.

Onlar uzaklaşmıyorlar.

Hova mennek most?

- Şimdi nereye gidiyorlar?
- Onlar şimdi nereye gidiyor?

Ők hova mennek?

- Onlar nereye gidiyorlar?
- Onlar nereye gidiyor?

Tehát ha dolgozni mennek,

O yüzden işinize giderken

Minden nyáron kempingezni mennek.

Onlar her yaz kampa giderler.

Ők templomba mennek vasárnap.

Onlar pazar günü kiliseye giderler.

Jól mennek a dolgok?

Nasıl gidiyor?

Hogy mennek a dolgaid?

- Nasılsın?
- Nasıl gidiyor?

Hogy mennek a dolgok?

- İşler nasıl gidiyor?
- İşler ne âlemde?

Általában biciklivel mennek iskolába.

- Okula genellikle bisikletle giderler.
- Genellikle okula bisikletle giderler.

Rendben mennek a dolgaid?

İşler yolunda mı?

A próbák jól mennek.

Provalar iyi gidiyor.

Ők egy motelbe mennek.

Onlar bir motele gittiler.

A városházára mennek megházasodni.

Onlar belediye binasında evlenecekler.

Sokan mennek hálózaton belüli kórházakba,

Anlaşmalı hastanelere gidip anlaşma dışı faturalar alan

Hogy mennek a dolgok Tommal?

Tom'la aranız nasıl?

Nem tetszik, ahogy a dolgok mennek.

İşlerin gidişatından memnun değilsinizdir.

Egyesek kerékpárral, mások busszal mennek iskolába.

Bazıları bisikletle okula gider, diğerleri otobüsle gider.

Ők nem a jó irányba mennek.

Onlar doğru yönde gitmiyor.

És hogy mennek a dolgok Washingtonban?

Ve Washington'da her şey yolunda mı?

Az agyban kizárólag negatív változások mennek végbe:

beyninizde yer alan en büyük değişiklik olumsuzdur:

Alkalmanként a dolgok nem mennek terv szerint.

Bazen işler planlandığı gibi gitmez.

Nem mennek mindig a legsimábban a dolgok.

İşler her zaman yolunda gitmez.

Azt mondta: városok, emberek, épületek jönnek és mennek,

Şehirler, insanlar, mimari gelip geçer

A járművek legalább három havonta hibaellenőrzésen mennek keresztül.

Araçlar arızalar için en az her üç ayda bir kontrol edilir.

Maria és Natalia vásárolni mennek. Vesznek valamit maguknak.

Maria ve Natalia alışverişe giderler. Kendileri için bir şeyler alırlar.

Azt mondta nekem, hogy esetleg augusztusban Párizsba mennek.

O, bana ağustosta Paris'e gideceğini söyledi.

- Hova mész?
- Hová megy Ön?
- Hová mentek?
- Hová mennek?

- Nereye gidiyorsun?
- Nereye gidiyorsunuz?

- Ezek mind ugyanannyiba kerülnek?
- Ezek itt mind ugyanannyiért mennek?

Tüm bunlar aynı fiyata mı mal olur?

Tom és Mary tervezték, hogy egy második nászútra mennek.

Tom ve Mary ikinci bir balayına çıkmayı planlıyorlardı.

A rossz idő ellenére úgy döntöttek, hogy kocsival mennek.

Onlar kötü havaya rağmen arabayla gitmeye karar verdiler.

Emília törökül tanul, mert a szüleivel Törökországba mennek üdülni.

Emily Türkçe öğreniyor, çünkü o ve anne babası tatile Türkiye'ye gidecekler.

Még nem szoktam hozzá, hogy mennek itt a dolgok.

Ben henüz onların burada işleri nasıl yaptıklarına alışmadım.

Amikor haza mennek, építsék meg maguknak az agyat, amire vágynak.

Bu yüzden, bugün buradan ayrıldığınızda, çıkın ve istediğiniz beyni yaratın!

- Miért járnak az emberek moziba?
- Miért mennek az emberek moziba?

İnsanlar neden sinemaya gidiyorlar?

Nyáron a lányok vagy a folyóra mennek úszni vagy a parkba.

Yazın, kızlar genellikle ya nehirde ya da parkta yüzmeye gider.

Évről évre növekszik a száma azoknak a tanulóknak, akik külföldre mennek tanulni.

Öğrenim yapmak için yurtdışına giden öğrenci sayısı her yıl artmaktadır.

Nem szeretem az olyan világot, ahol a dolgok oly lassú változáson mennek át.

Her şeyin çok yavaş değiştiği bir dünyayı sevmiyorum.

Tomi és Mari azt tervezi, hogy holnap kirándulni mennek, ha megjavul az idő.

Tom ve Mary hava düzelirse yarın yürüyüşe gitmeyi planlıyor.

- Gyalog mész, vagy autóbusszal?
- Gyalog mentek, vagy busszal?
- Gyalog megy, vagy busszal?
- Gyalog mennek, vagy busszal?

Yayan mı yoksa otobüsle mi gideceksin?

- Emelkednek az árak.
- Feljebb mennek az árak.
- Nőnek az árak.
- Feljebb kúsznak az árak.
- Felmennek az árak.
- Az árak emelkednek.

Fiyatlar yükseliyor.