Examples of using "Máriának" in a sentence and their turkish translations:
Maria'nın uzun saçları var.
Tom, Mary'ye bağırdı.
Maria'nın alışverişe gitmesi gerekir.
Tom Mary'ye yardım eder.
Tom Mary'ye bir şey uzattı.
- Maria'nın uzun saçı var.
- Maria'nın uzun saçları var.
O, kız kardeşi Mary'yi aradı.
Tom, Mary'nin menajeridir.
Bu, Mary'ye ilk yalan söyleyişimdi.
Tom her gece Mary'yi arar.
Tom, Mary'ye bir kitap ödünç verdi.
Tom, Mary'ye güzel bir tavsiyede bulundu.
Tom Mary'ye kamerasını ödünç verdi.
Tom, Mary'nin mezuniyetini kutladı.
Tom, Mary için bir eşarp satın aldı.
Tom Mary'ye planlarından bahsetti.
Mary'ye kendisini sevdiğimi söyle.
Tom Mary'ye bir bardak kırmızı şarap uzattı.
Tom Mary'ye bir bardak su getirdi.
Tom Mary'ye bir bardak şarap doldurdu.
Mary, Boston'u sevdi.
Tom Mary'ye yardım etmeme izin vermedi.
Mary'nin her zaman bakımlı tırnakları vardır.
Tom Mary'nin tekneden çıkmasına yardım etti.
Şarapla sarhoş olan Tom, Mary'ye en derin sırlarını anlattı.
Tom, Mary'nin para sorunları yaşadığını düşündü.
Tom, Mary'ye tarayıcıyı nasıl kullanacağını gösterir misin?
Tom Mary'nin haklı olduğundan emin.
Tom dün bir kitap satın aldı ve onu Mary'ye verdi.
Tom sütü bardağa doldurdu ve sonra Mary'ye uzattı.
Tom, Mary'ye mali sorunlarından söz etmedi.
Mary'ye bir bebek yaptım.
Beş yıl önce Maria'nın henüz çocuğu yoktu.
Benim adım Mary, seninki ne?
Tom, Maria'yı sevdiğini ona söylemek için orijinal bir yol bulmak istemişti.
Mary'nin bir kocası yok.
Tom Mary'ye yalan söylemeyi sürdüremedi.O sadece ona gerçeği söylemek zorunda olduğunu hissetti.
Tom, Mary'nin elini sıkmayı reddetti.
Tom ve Meryem'e tek maaşla altı çocuk büyütmek zor geliyordu.