Translation of "Lassan" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Lassan" in a sentence and their turkish translations:

- Egyél lassan!
- Lassan táplálkozz.

Yavaş ye.

- Lassan beszélj!
- Beszélj lassan!

Yavaş konuş.

Lassan!

- Yavaş!
- Yavaşça!

- Tom lassan jár.
- Tom lassan megy.

Tom yavaşça yürür.

Nagyon lassan.

çok ama çok yavaş bir şekilde.

Lassan haldoklott,

Yavaşça hayatını kaybediyor

Vezess lassan!

Yavaş yavaş sür.

Lassan sétál.

- O, yavaşça yürüyor.
- Ağır yürür.
- Yavaş yürür.

Lassan siess!

- Yavaşça acele et.
- Yavaş yavaş acele et.

Lassan vezetsz.

Sen yavaş sürüyorsun.

Lassan egyél!

Yavaş ye!

Lassan menj.

Yavaş git.

Lassan menj!

Yavaş yürü!

Beszélj lassan!

Daha yavaş konuş.

- Az ajtó lassan kinyílt.
- Lassan kitárult az ajtó.
- Az ajtó kinyílt lassan.
- Kinyílott lassan az ajtó.

Kapı yavaşça açıldı.

- Kérem, lassan beszéljen.
- Legyen szíves lassan beszélni.

Lütfen yavaş konuşun.

- Beszélj lassan és tisztán.
- Beszélj lassan és érthetően.

- Yavaş yavaş ve net bir şekilde konuşun.
- Yavaş ve tane tane konuş.

- A csigák lassan mozognak.
- A csigák lassan másznak.

Salyangozlar yavaş hareket eder.

Szép lassan, alulról!

Aşağıdan yavaşça.

Lassan ideje lefeküdni.

Uyuma zamanın geldi de geçiyor.

Anyám lassan beszél.

Annem yavaş konuşur.

Lassan becsukta naplóját.

O, günlüğünü yavaşça kapattı.

Lassan haladt előre.

O yavaşça ilerledi.

Tom lassan olvas.

Tom yavaş yavaş okur.

Tom lassan vezet.

- Tom arabayı yavaş sürer.
- Tom yavaş araba sürer.

Tom lassan beszél.

Tom yavaş yavaş konuşur.

Tom lassan dolgozik.

Tom yavaş yavaş çalışır.

Tom lassan eszik.

Tom yavaş yer.

Lassan haladtak előre.

Yavaş yavaş ilerliyorlardı.

Tom lassan ír.

Tom yavaş yazar.

Lassan fordulj meg.

Yavaşça çevirin.

Tom lassan meghátrált.

Tom yavaşça çekildi.

Kérlek, vezess lassan!

Yavaş sürünüz.

Kérem, lassan beszéljen.

Lütfen yavaş konuşun.

- Hamar munka ritkán jó.
- Lassan járj, tovább érsz.
- Lassan járj!

- Acele işe şeytan karışır.
- Acele ile menzil alınmaz.
- Acele giden ecele gider.
- Acele yürüyen yolda kalır.

A sirályok lassan jóllaknak.

Martılar doymaya başladı.

A fának lassan vége.

Tırmanacak ağaç kalmadı.

Lassan, nem kell sietni!

Yavaş, acele etmeden.

A változások lassan történnek:

Değişim her seferinde bir kişi,

Lassan megbetegített a stressz.

Ve üstümdeki baskıdan dolayı hastalanıyordum.

Lassan olvasta a levelet.

O, mektubu yavaşça okudu.

Lassan edd az ételt!

Yemekleri yavaş yiyin.

Az ajtó lassan kinyílt.

Kapı yavaşça açıldı.

Tom lassan kelt föl.

Tom yavaşça kalktı.

Tom túl lassan jár.

Tom çok yavaş yürür.

Lassan a végéhez közeledünk.

Biz yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.

Mary lassan távozni fog.

Mary yakında gidecek.

Európa lassan amerikai kolóniává válik.

Avrupa artık bir ABD kolonisi oluyor.

És közben lassan arrébb vándorol.

Ve aynı zamanda yavaşça uzaklaşıyor.

Lassan dönt, de gyorsan cselekszik.

O, karar vermede yavaş fakat eylem yapmada hızlıdır.

A megyei adminisztráció lassan dolgozik.

İlçe yönetimi yavaş çalışır.

A nagyapám nagyon lassan beszél.

Büyükbabam çok yavaş konuşur.

Tomi lassan kortyolgatja a borát.

Tom şarabını yavaşça yudumladı.

Egész úton lassan kellett vezetnünk.

Yol boyunca yavaş sürmek zorunda kaldık.

Tom lassan vette a levegőt.

Tom yavaşça üfledi.

A változás lassan következik be.

Değişim yavaş yavaş olur.

Lassan nyitottam ki az ajtót.

Kapıyı yavaşça açtım.

Szép lassan, a lapáttal. Látjátok? Kérem!

Birazcık, aynen böyle. Kürekle. İşte böyle. Ver bana.

A két kar lassan mozog alatta,

Sonra, alttaki kollardan iki tanesi yavaşça hareket ediyor.

így a kő lassan arrébb mozdul.

Yani yavaşça uzaklaşan bir kaya gibi.

Nagyon nehezen mozgott. Lassan, nagyon gyengén.

Çok kötü hareket ediyordu. Yavaşça, çok zayıf şekilde.

Lassan törődni kezdesz az összes állattal.

Yavaş yavaş tüm hayvanları önemsemeye başlıyorsun.

- Csak lassan!
- Nyugodj meg!
- Vedd lazán!

- Sakin olun.
- Kendini yorma.

Lassan hozzászokom az itteni párás éghajlathoz.

Buradaki nemli iklime yavaş yavaş alışıyorum.

Kezdjük kicsiben, és haladjunk szépen lassan.

Küçük başlayalım ve daha iyi mevkilere ulaşalım.

Lassan olvasok, hogy emlékezzek az önző óriásra,

Bencil devi, duvarı nasıl en sonunda yıktığını

Afféle detektívmunka volt. Lassan összeraktam minden részletet.

Dedektiflik gibi. Tüm ipuçlarını yavaşça topluyorsun.

A macska lassan közelítette meg az egeret.

Kedi yavaşça fareye yaklaştı.

A folyó lassan a tenger felé folyik.

Nehir yavaş yavaş denize doğru akar.

Olyan lassan beszéljen, kérem, amennyire csak lehet.

Lütfen mümkün olduğunca yavaş konuşun.

A dolgok itt a Földön néha lassan haladnak.

Dünya'da bazen bazı şeyler yavaş hareket edebilir.

Emésztőnedvekkel teli tartály, amely lassan feloldja az áldozatot.

Avını usulca eritecek sindirim sıvılarıyla dolu bir fıçı.

Egy fekete ló fut lassan végig a tóparton.

Siyah bir at gölün kıyısı boyunca yavaş yürüyor.

Később rájöttem, hogy a pekingi emberek lassan sétálnak.

Pekinlilerin yavaş yürüdüğünü sonradan fark ettim.

Ahogy a kar lassan növekedett, visszatért a magabiztossága is.

Kolu yavaşça büyüdükçe, öz güvenini de geri kazandı.

Tom lassan kinyitotta a szemét, és azután Mary megcsókolta őt.

Tom yavaşça gözlerini açtı ve ardından Mary onu ​​öptü.

Egy ötven tevéből álló karaván lassan haladt át a sivatagon.

- Elli develi bir kervan, çölde yavaş yavaş ilerliyordu.
- Elli tane deveden oluşan bir kervan, çölde yavaş yavaş ilerledi.

Nem szeretik, ha zavarják őket. A fekete orrszarvúak populációja lassan növekszik.

Rahatsız edilmekten hoşlanmıyorlar. Siyah gergedan nüfusu yavaşça artmakta.

- Lassan jobban érzem magam.
- Nemsokára jobban leszek.
- Kezdem jobban érezni magam.

Daha iyi hissetmeye başlıyorum.

A város lassan körülöleli erdei lakhelyüket, ők pedig megtanulnak elboldogulni az utcákon.

Şehir, ormandaki evlerinin etrafını sardıkça... ...sokaklarda hayatta kalmanın yollarını öğreniyorlar.

Tom lassan és mélyen lélegzett, hogy lenyugtassa az idegeit az interjú előtt.

Tom görüşme odasına girmeden önce sinirlerini yatıştırmak için yavaş ve derinden nefes alıp verdi.

A napsugarak új erőt adnak, új élet kezdődik, a megpróbáltatások lassan feledésbe merülnek.

Güneşin güçlenmesiyle... ...yeni yaşamlar başlar ve zorluklar yavaş yavaş unutulur.

Afelől, hogy az állat túlélheti ezt a hihetetlen traumát. Úgy éreztem, én is lassan túlteszem magam az életem nehézségein.

Bu inanılmaz zorluğu aşmıştı. Ve ben de hayatımda yaşadığım zorlukları aştığımı hissettim.

- Kezdek belefáradni a panaszáradatodba.
- Kezdek besokallni a nyavajgásaidtól.
- Kezd elegem lenni a sirámaidból.
- Kezdem megúnni a jajgatásaidat.
- Lassan a könyökömön jönnek ki már a panaszaid!

- Şikayetlerinden bıkmaya başlıyorum.
- Şikayetlerinden usanmaya başlıyorum.