Translation of "Kalap" in Turkish

0.252 sec.

Examples of using "Kalap" in a sentence and their turkish translations:

Tomin nincs kalap.

Tom'un üzerinde bir şapkası yok.

Új kalap volt rajta.

O yeni bir şapka giyiyordu.

Fekete kalap volt rajta.

O, siyah bir şapka giyiyordu.

- Jimnek fehér kalap van a fején.
- Egy fehér kalap van Jim fején.

Jim'in başında beyaz bir şapkası var.

Ez a kalap Ausztráliából van.

Bu şapka Avustralya'dan.

Ez a kalap az enyém.

Bu şapka benim.

Ez a kalap jól áll neked.

Bu şapka üzerinde iyi durdu.

Maryn egy jó nagy kalap volt.

Mary büyük bir şapka giydi.

Ez a kalap túl kicsi rám.

Bu şapka benim için çok küçük.

Ez a kalap jól áll rajtam.

Bu şapka bana yakışıyor.

Ez a kalap kicsit kicsi rám.

Bu şapka benim için biraz küçük.

- Fekete kalap volt rajta.
- Fekete kalapot viselt.

- O, siyah bir şapka giyiyordu.
- Siyah bir şapka takıyordu.

Ez a kalap nem áll jól nekem.

Bu şapka bana uymuyor.

- Új kalapot akar.
- Új kalap kell neki.

O yeni bir şapka istiyor.

Ne menj ki a tűző napra, hogy nincs a fejeden kalap.

Şapka giymeden bu sıcakta dışarı çıkma.

- Észrevettem, hogy új kalapot viselt.
- Feltűnt nekem, hogy új kalap van rajta.

Onun yeni bir şapka giydiğini fark ettim.