Examples of using "Kalap" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un üzerinde bir şapkası yok.
O yeni bir şapka giyiyordu.
O, siyah bir şapka giyiyordu.
Jim'in başında beyaz bir şapkası var.
Bu şapka Avustralya'dan.
Bu şapka benim.
Bu şapka üzerinde iyi durdu.
Mary büyük bir şapka giydi.
Bu şapka benim için çok küçük.
Bu şapka bana yakışıyor.
Bu şapka benim için biraz küçük.
- O, siyah bir şapka giyiyordu.
- Siyah bir şapka takıyordu.
Bu şapka bana uymuyor.
O yeni bir şapka istiyor.
Şapka giymeden bu sıcakta dışarı çıkma.
Onun yeni bir şapka giydiğini fark ettim.