Examples of using "Játszott" in a sentence and their turkish translations:
O, kedisiyle oynadı.
Tom son derece iyi oynadı.
Tom oynamaya devam etti.
Bando üç marş çaldı.
Üç çocuk parkta oynuyordu.
O, piyanoda bir melodi çaldı.
Bando çeşitli marşlar çaldı.
Petrol medeniyetin ilerlemesinde önemli bir rol oynadı.
Oyunda hiçbir takım iyi oynamadı.
Tom banjosunda Mary için bir melodi çaldı.
Tom obua çaldı ve Mary piyanoda ona eşlik etti.
Rüyamda bir bebeğin bıçakla oynadığını gördüm.
Genç kız yan odada oyuncak bir bebekle oynuyordu.
Odada bir piyano vardı ama hiç kimse onu çalmıyordu.
O iki yıl önce doğum gününde iki çok güzel gece müziği çaldı.
Tom Mary'nin bütün öğleden sonra oyunlar oynayıp oynamadığını merak ediyordu.
Odaya girdiğimde, piyano çalıyordu.