Examples of using "Zongorán" in a sentence and their turkish translations:
Piyanoda ona eşlik ettim.
Her zaman piyano çalışıyordu.
Piyano çalarım.
O, piyano çalar mı?
O çok iyi piyano çalar.
- Oğlan piyanoyu çalıyor.
- Oğlan piyanoyu çalar.
Ne zaman piyano uygulaması yaparsın?
O, piyanoda bir melodi çaldı.
Tom piyano çalar.
Tom piyano çalabilir.
Tom obua çaldı ve Mary piyanoda ona eşlik etti.
Benim dört yaşındaki oğlum piyanoda küçük melodiler bestelemeyi sever.
O her gün piyano çalar, bu yüzden bir piyanist olabilir.
Odaya girdiğimde, piyano çalıyordu.