Examples of using "Figyelmen" in a sentence and their turkish translations:
Onu görmezden geldim.
Görmezden gelemedim.
Onların tavsiyesini görmezden geldim.
Bazı hatalar görmezden gelinebilir.
Tom Mary'nin tavsiyesini görmezden geldi.
Herkes beni görmezden geliyor gibi hissediyorum.
taleplerimizden kaçmayabilirler.
Çin'deki internetin büyümesi gözardı edilmemeli
Söylenen şeyleri nasıl göz ardı edebildin?
Görmezden gelinemeyecek kadar önemli bir soru.
Bu gözden kaçırılmayacak kadar çok önemlidir.
Tom'un yapıyor olduğu şeyi görmezden gelemem.
Herkes Tom'u görmezlikten geldi.
Mary Tom'un davranışını görmezden gelmeye karar verdi.
Tom, Mary'yi görmezden geldi.
Aralarındaki bağlantı genellikle göz ardı ediliyor
O onların şikayetlerine kulaklarını tıkadı.
Maria sonuçları unutarak her zaman aceleci kararlar veriyor.
Göz ardı ediliyoruz gibi görünüyor.
Onu görmezden gel.
Kırmızı elbiseli kız siyah giyinmiş adamı görmezden geldi ve bir arkadaşını cep telefonundan aradı.
Bence Tom'u görmezden gelmelisin.
Onun söylediğini görmezden gelmelisin.