Examples of using "Eldönteni" in a sentence and their turkish translations:
Benim seçme hakkım var.
Ben ne sipariş edeceğime karar veremiyorum.
Nereye park edeceğime karar vermede sorun yaşıyorum.
Bugün öğle yemeği için ne yiyeceğime karar veremiyorum.
Tom kime oy vermesi gerektiğine karar veremedi.
yapmamız gereken tek şey onu uygulamayı seçmek.
Bunun bir iltifat mı yoksa bir hakaret mi olduğundan emin değilim.
Neyin saldırgan olduğuna kim karar veriyor?
Öncelikle karar verilmesi gereken şey üzerinde karar veririz sonra iki takıma ayrılırız.
Çalışmak ya da üniversiteye gitmek arasında karar veremiyorum.
Onun ciddi olup olmadığını söylemek asla kolay değildir.