Examples of using "Eladó" in a sentence and their turkish translations:
Bu satılık mı?
Satılık.
O satılık değil.
Bir satış elemanıyım.
Bu satılık.
Her şey satılıktı.
Onun evi satılıktır.
Evim satılıktır.
Bu araba satılık değil.
Şu ev satılıktır.
Arabam satılık değil.
Satmak için bir taneye sahibim.
Gemi satılamazdır.
Bu hâlâ satılık.
Mağazada yirmi satış personeli var.
Bu ikinci el araç satılıktır.
Bu ev satılık değil.
İstiyorsan o köpeği satın alabilirsin. O satılık.
Satıcı makinenin nasıl kullanılacağını gösterdi.
Bu benim çiftliğim ve satılık değil.
Bu her ne pahasına olursa olsun satılık değil.
Gazeteye evimin satılık olduğunu söyleyen bir reklam koydum.
Sol üst köşede o "Satılık" diyor.
Sonunda satıcı pahalı makineyi almam için beni ikna etti.
1950'lerin sonlarında annem bir şişe rom almak istemiş, ve Ontario tekel bayiindeki görevli ona kocasının yazılı izninin olup olmadığını sormuş.