Examples of using "Háza" in a sentence and their turkish translations:
Onun evi nerede?
Bu kimin evi?
Onun iki evi var.
Bu Tom'un evi.
Tom bir eve sahip değil.
Onun evi satılıktır.
Evinin arkasındaki bataklıkta
Eviniz büyük.
Tom'un evi ne kadar büyük?
Onların evi çok moderndir.
Onun içinde yaşadığı bir evi yok.
Bu kimin evi?
Eviniz nerede?
Bu, babamın evi.
O, onun evidir.
Tom'un evinin önünden geçtim.
- Tom'un evi iyi izole edilmiştir.
- Tom'un evi iyi yalıtımlıdır.
O kimin evi?
Tom'un evinin bir kulesi var.
Eviniz büyük.
Onun evi nehre yakındır.
Onun yeni evini kıskandım.
Onun evi nehir kıyısındadır.
Nerede yaşıyor?
Tom'un evi oyuncak dolu.
Tom Mary'nin evinin önünde duruyordu.
Onun evi metroya yakındır.
Onun deniz kenarında bir evi var.
Dün evinin yanından geçtim.
Tom iki odalı bir eve sahiptir.
Tom çok güzel bir eve sahip.
Onun evi küçük ve eski.
Onun evi benimkinin karşısındadır.
Onun evi bir dağın eteğinde.
Onun büyük bir evi ve iki tane arabası var.
Evin önünde bir çam duruyor.
Tom Mary'nin evinin önünden geçti.
Evi denize yakın.
- Eviniz büyük.
- Senin evin büyük.
Tom, Mary'yi evinin hemen yanına gömdü.
Onun evi çok küçük ve üstelik çok eski.
Tom'un evinin neye benzediğini bilmiyorum.
Köpek, onun evine yaklaşmamı engelledi.
Hangi ev onun?
Tom evinin yanında iyi bir iş buldu.
Onun evinin önünde bir ileri bir geri yürüdü.
İtalya'da bir evin var mı?
- Dünya delice bir yer.
- Dünya çılgın bir yer.
94 yaşındaki bir adam evinin dışındaki karı kürekle temizlerken kalp krizi geçirdi.
O ev ona aittir.
- Evin nerede?
- Eviniz nerede?
Kasabadaki tüm evler boştu.
Ailemin evi birinin oradan doğuda dağları ve kuzeyde okyanusu görebileceği yüksek bir tepede yer almaktadır.