Examples of using "Beszélő" in a sentence and their turkish translations:
Tom'la selamlaşıp konuşuyoruz.
Hiç Fransızca konuşan elemanınız var mı?
Ben Tom'la küskünüm.
Ana dilini konuşan bir sürü arkadaşım var.
Komşu masada Almanca konuşan bir çift oturuyordu.
İnsan konuşabilen tek hayvan.
Bir çocukken İngilizce öğrenmeye başlamazsan, bir yerli gibi konuşman olası değildir.
Tom Mary'nin aksanına bakarak onun bir yerli olmadığını söyleyebiliyordu.