Translation of "önző" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "önző" in a sentence and their turkish translations:

Önző vagy.

Sen bencilsin.

Tamás önző.

Tom bencil.

Tudom, Tom önző.

Tom'un bencil olduğunu biliyorum.

Nem akarok önző lenni.

Ben bencil olmak niyetinde değilim.

Ő egy önző ember.

O bencil bir kadındır.

- Önző vagyok.
- Magamnak való vagyok.

Ben bencilim.

"Önző dolog lenne így gyereket szülni."

"Çocuk yapman bencilce olur."

Ha mi, emberek pusztán önző haszonmaximalizálók vagyunk,

Eğer biz insanlar basitçe bencil, çıkarcı varlıklarsak

Lassan olvasok, hogy emlékezzek az önző óriásra,

Bencil devi, duvarı nasıl en sonunda yıktığını

Alapelve szerint mindenki önző érdekei szerint cselekszik,

Temel fikri şu; herkes kendi çıkarına yönelik davranışta bulunursa

Az önző óriást Oscar Wilde írta 1888-ban.

Yazar Oscar Wilde, "Bencil Dev" hikâyesini 1888'de yazdı.

A változatosság kedvéért megpróbálnál kicsit kevésbé önző lenni?

Bir değişiklik için biraz daha az bencil olmaya çalışır mısınız?