Examples of using "öcsém" in a sentence and their turkish translations:
O benim küçük erkek kardeşimdir.
Üç küçük erkek kardeşim var.
Küçük erkek kardeşim benden daha uzundur.
Erkek kardeşim Boston'da yaşıyor.
Tom benim en genç erkek kardeşim.
Yiğit adammışsın be birader!
Küçük erkek kardeşim hâlâ uyuyor.
Benim küçük erkek kardeşim ve ben aynı boydayız.
Erkek kardeşim bir mühendistir.
İki erkek kardeşim ve üç kız kardeşim var.
Erkek kardeşim bir profesör.
Küçük erkek kardeşimin ağabeyimden daha güçlü olduğunu düşünüyorum.
Erkek kardeşim TV izler.
Erkek kardeşim benden daha fazla Noel hediyesi aldı.
Bu, erkek kardeşim, Tom.
Küçük erkek kardeşim anadan doğma vaziyette oturma odasına koştu.
Erkek kardeşim sağlıklı.
Erkek kardeşim şimdi Avustralya'da.
Erkek kardeşim San Diego'da yaşıyor.
Doktor olan bir erkek kardeşim var.
Erkek kardeşimin bazı kitaplarını sana ödünç vereceğim.
Erkek kardeşim bir bankada çalışmaktadır.
Erkek kardeşim sana saygılarını yolluyor.
Gördüğün genç adam benim erkek kardeşim.
Naber ahbap?
Oh, Tanrım!