Examples of using "értékesek" in a sentence and their turkish translations:
Bu porselenler değerli değil.
Hayır, şu an bizler sadece verilerimizle değerlendiriliyoruz.
Hikâyelerimizin değeri olduğunu kanıtladık.
bu veri, bilim insanları için çok ama çok önemli oldu,
İyi sözler çok değerlidir , ama neredeyse hiçbir maliyeti yoktur.