Examples of using "álom" in a sentence and their turkish translations:
O bir rüyaydı.
O sadece bir rüya.
Sadece bir rüyaydı.
- Hayat bir rüya.
- Hayat bir rüyadır.
Sadece bir rüyaydı.
Bu bir hayal mi?
Bu hayal gerçekleşecek.
- Bu hayal gerçekleşecek.
- Bu rüya çıkacak.
- Bu hayal gerçek olacak.
ki akademi, binlerce kişinin hayallerinin yıkıldığı bir yerdir.
Hayal gerçek oldu.
O sadece bir rüya.
En yumuşak yastık temiz bir vicdandır.
O sadece bir rüyaydı
Sen bir rüyasın.
Sadece kötü bir rüya.
Kötü bir rüya gibi.
O sadece kötü bir rüyaydı.
Uzay yolculuğu artık bir hayal değil.
O aynı güzel bir rüya gibi.
Bunun kötü bir rüya olduğunu düşündüm.
Çünkü para gerektiren hayaller
Rüyalar ve gerçeklik arasında seçim yapmak bazen zordur.
Bir hayal sona ererken diğeri başlıyordu.
- Uyuyakaldım.
- Uykuya gittim.
O uykuya daldı.
Bana onların hepsinin sadece bir rüya olduğunu mu söylemek istiyorsun?
Amerikan rüyası deniyor çünkü inanman için uyuyor olman gerek.
Bir hayalin gerçekleşmedi diye, hayat bitmedi. Sadece yeni bir yol bulabilesin diye, bir yolun kapanmıştır.