Examples of using "Érzek" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir şey hissediyorum.
Başsağlığı dilerim.
Duman kokusu alıyorum.
Ben kahve kokusu alıyorum.
- Ne çektiğini çok iyi anlıyorum.
- Senin için çok üzülüyorum.
Herhangi bir şeyin kokusunu almıyorum.
Ben hiç acı hissetmiyorum.
Nasıl hissettiğimi biliyor musun?
Nasıl hissettiğimi biliyorum.
Ben öfkeli hissetmiyorum.
- Göğsümde keskin bir ağrı var.
- Göğsümde şiddetli bir ağrı var.
Çürük bir şeyin kokusunu alıyorum.
Ben hiçbir koku alamıyorum.
Artık öyle hissetmiyorum.
Sizin hissettiğinizin aynısını hissediyorum.
Hissettiğim bir şey yapmak için daha güçlü
Ben onun için üzülüyorum.
Benim burada bir ağrım var.
Nasıl hissettiğimi bilmek mi istiyorsun?
Ne hissettiğimi kimse bilemez.
Tom ne hissettiğimi bilmiyor.
Denizi düşündüğümde, sakin hissediyorum.
Sık sık vatan hasreti çekerim.
Hissettiğimi değiştiremem.
Tom'a karşı hiç sempati duymuyorum.
Sana karşı hislerim var.
Bu nasıl hissettiğimi değiştirmiyor.