Translation of "Érzek" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Érzek" in a sentence and their turkish translations:

Érzek valamit.

Ben bir şey hissediyorum.

Együtt érzek.

Başsağlığı dilerim.

Füstszagot érzek.

Duman kokusu alıyorum.

Kávéillatot érzek.

Ben kahve kokusu alıyorum.

- Mélyen érzek irántad.
- Mélyen érzek Ön iránt.

- Ne çektiğini çok iyi anlıyorum.
- Senin için çok üzülüyorum.

- Nem érzek semmit.
- Semmi szagot nem érzek.

Herhangi bir şeyin kokusunu almıyorum.

- Nem érzek fájdalmat.
- Semmi fájdalmat sem érzek.

Ben hiç acı hissetmiyorum.

Tudod, hogy érzek?

Nasıl hissettiğimi biliyor musun?

Tudom, hogy érzek.

Nasıl hissettiğimi biliyorum.

Nem érzek dühöt.

Ben öfkeli hissetmiyorum.

Éles mellkasi fájdalmat érzek.

- Göğsümde keskin bir ağrı var.
- Göğsümde şiddetli bir ağrı var.

- Valami rohad.
- Rothadásszagot érzek.

Çürük bir şeyin kokusunu alıyorum.

Semmi szagot nem érzek.

Ben hiçbir koku alamıyorum.

Már nem érzek így.

Artık öyle hissetmiyorum.

Ugyanúgy érzek, mint te.

Sizin hissettiğinizin aynısını hissediyorum.

Amit érzek, az a felelősségtudat,

Hissettiğim bir şey yapmak için daha güçlü

- Sajnálom őt.
- Sajnálatot érzek iránta.

Ben onun için üzülüyorum.

- Itt fáj.
- Itt érzek fájdalmat.

Benim burada bir ağrım var.

Kíváncsi vagy rá, hogy érzek?

Nasıl hissettiğimi bilmek mi istiyorsun?

Senki sem tudja, hogy érzek.

Ne hissettiğimi kimse bilemez.

Tom nem tudja, hogyan érzek.

Tom ne hissettiğimi bilmiyor.

Mikor a tengerről elmélkedem, nyugalmat érzek.

Denizi düşündüğümde, sakin hissediyorum.

- Gyakran érzek honvágyat.
- Gyakran van honvágyam.

Sık sık vatan hasreti çekerim.

Nem tudom megváltoztatni azt, amit érzek.

Hissettiğimi değiştiremem.

Semmi szimpátiát nem érzek Tom iránt.

Tom'a karşı hiç sempati duymuyorum.

- Nem vagy nekem közömbös.
- Érzek irántad valamit.

Sana karşı hislerim var.

Ez nem változtat azon, hogy hogy érzek.

Bu nasıl hissettiğimi değiştirmiyor.