Examples of using "Mélyen" in a sentence and their turkish translations:
O mışıl mışıl uyudu.
O, deliksiz uykuda.
- Ne çektiğini çok iyi anlıyorum.
- Senin için çok üzülüyorum.
Konuşması beni derinden etkiledi.
o derin yer altındaydı,
Onun gözlerine son derece içten baktı.
Genelde derin uyurum.
Oldukça üzgün ve memnuniyetsizdim.
Babanız da protestolara yol açan bu öfkeyi
Hikaye bizi derinden etkiledi.
Konuşması dinleyicileri derinden etkiledi.
Mavi gözleri benimkine kenetlenmişti.
fakat aslında, vücudun derinlerine uzanıyor.
köklü çok yıllık bitkiler yerleştirerek,
Yavaş, acı dolu ölümü Napolyon'u derinden üzdü.
insanların anlamlı bir şekilde iletişime geçmeleri,
Tom May'nin gözlerine derinden baktı ve gülümsedi.
Tavsiyen ve nezaketin için içten minnettarım.
Normalde çoğu uzun kuyruklu makak bu saatte çoktan uyumuş olur.
Çok şükür, o çatlağın derinliklerine inmeyi başardı.
ama yer altındaki bir şey onu filtreliyordu.
Neden karbondioksit sadece
Tom ellerini Mary'nin omuzlarına koydu ve derinden onun gözlerine baktı.
Tom görüşme odasına girmeden önce sinirlerini yatıştırmak için yavaş ve derinden nefes alıp verdi.
Bense dışında olduğumu hissettim. Ve o dünyanın içinde olmak için derin bir özlem duydum.
Çocukluk anılarım, buranın kayalıklı kıyıları, gelgitleri ve yosun ormanlarıyla dolu.