Examples of using "Vorzubereiten" in a sentence and their turkish translations:
O, sınava hazırlanmakla meşgul.
Sınav için hazırlanmakla meşgul.
Konuşmaya hazırlanmak için çok az zamanım vardı.
Parti için hazırlanmama yardım eder misin?
O, akşam yemeği pişirmekle meşgul.
Seyahate hazırlanmakla meşgul.
O yolculuk için hazırlanmakla meşgul.
Mary annesinin akşam yemeği hazırlamasına yardım etti.
Tom'dan on dakikalık bir sunum hazırlaması istendi.
Ben seyahat için hazırlanmakla meşgulüm.
Yarın için hazırlanmakla meşgulüm.
Bugün küresel göç için hazırlanmaya başlamalıyız.
O, sınava hazırlanmakla meşgul.
Bir sınava hazırlanmakla meşgul.
O, giriş sınavı için hazırlanmakla meşgul.
Konuşması için çalışacak fazla zamanı yoktu.
Sınava hazırlanmak için geç saatlere kadar yatmadım.
Hazırlanmak için biraz daha zamana ihtiyacım var.
Bütün geceyi kendini hazırlarken harcama.
Her iki taraf ertesi günü savaş.
Mum ışığı yanında akşam yemeği hazırlama yerine o, eBay'da açık artırma için erkek arkadaşını satışa sundu.
Bir süre sonra not çıkartma ve taslak hazırlama yeteneğini de elde etti Da Vinci