Translation of "Verwandte" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Verwandte" in a sentence and their turkish translations:

- Haben Sie Verwandte hier?
- Hast du Verwandte hier?
- Habt ihr Verwandte hier?

Burada akrabalarınız var mı?

Wir sind Verwandte.

Akrabayız.

Sie sind Verwandte.

Onlar akrabadır.

Ich habe Verwandte in Mailand.

- Milan'da akrabalarım var.
- Milano'da akrabalarım var.

Zur Konfirmation kamen viele Verwandte.

Birçok yakınlar onay için geldi.

Ich habe Verwandte in Boston.

Boston'da akrabalarım var.

Deutsch und Englisch sind zwei verwandte Sprachen.

İngilizce ve Almanca iki akraba dildir.

Ein guter Freund ist besser als zehn Verwandte.

İyi bir arkadaş on akrabadan daha iyidir.

Sie verwandte ihre gesamte Energie darauf, Spanisch zu lernen.

Bütün enerjimi İspanyolca eğitimine adadım.

Trotz ihres Aussehens ist sie eine entfernte Verwandte von uns.

Görünüşüne rağmen... ...aslında uzaktan bir akrabamızdır.

Es gab auch selbstinteressierte Verwandte, selbstinteressierte Menschen in diesem Film

yine çıkarcı akrabalar çıkarcı insanlar vardı bu filmde

Seine Freunde bei der Arbeit hatten keine Lust mehr auf Verwandte

iş yerinde ki arkadaşları çevresindeki arkadaşları akrabaları bıktırmıştı artık

Goethe verwandte diese Ausdrucksweise. Warum also sollte sie heute falsch sein?

Goethe bu deyimi kullanılır. Neden sonra, bugün onun hatalı olması gerekir?

- Ich habe Verwandte in Los Angeles.
- Ich habe Familie in Los Angeles.

Los Angeles'ta akrabalarım var.

Aber hier finden sich entfernte Verwandte und völlig Fremde zum Trinken und Baden unter den Sternen ein.

Fakat burada, uzak akrabalarla birbirine tamamen yabancı olanlar yıldızların altında su içip yıkanıyor.

Die gesamte Famile meines Onkels kam, um dem Erzähler zu lauschen, und sogar einige Verwandte meiner Tante aus der Ansiedlung auf der anderen Seite des Hügels.

Amcamın bütün ailesi hikaye anlatıcısını dinlemek için geldi ve tepenin diğer tarafındaki komşu konuttan halamın akrabalarından bazıları bile.