Examples of using "Schinken" in a sentence and their turkish translations:
O, jambon ve yumurtayı seviyor.
Biraz jambon ye.
Tom jambon ve yumurtayı sever.
Kahvaltı için biraz jambon ister misin?
Mary jambonu fırına koydu.
Tom jambonu fırının içine koydu.
Bana bir parça jambon dilimler misin?
Bana biraz ekmek, tereyağı, jambon ve peynir getir.
Ben öğle yemeği için genellikle bir jambonlu ve peynirli sandviç yerim.
Bugünün domuzları yarının jambonlarıdır.
Lütfen küçük bir porsiyon jambon ve bir fıçı birası.
Bir arkadaşın evinde dün gece jambon ve kuşkonmaz yedim.
Tom jambonun bir kısmını yedi, ve sonra geriye kalanını buzdolabına koydu.