Translation of "Offensive" in Turkish

Ostpreußen eine russische Offensive zu provozieren schien.

bir Rus saldırısını kışkırttığı göründüğünde

Mehrere Soldaten wurden bei der Offensive verletzt.

Saldırıda birkaç asker yaralandı.

Die Pläne für die Offensive waren geheim.

Saldırı planları gizliydi.

Die Polizei startete eine Offensive gegen einige Drogendealer.

Polis bazı uyuşturucu satıcılarına karşı saldırı düzenledi.

Am 30. Januar 1968 startete der Việt Cộng die Tết-Offensive.

Viet Cong 30 Ocak 1968'de Tet saldırısını başlattı.

An der Westfront besteigen die Alliierten größte Offensive des Krieges bisher, entworfen

Batı Cephesinde Müttefikler, şimdiye kadar savaşın en büyük saldırısı, tasarlanmış

In the Balkans, a new Allied offensive at Dobro Pole breaks through Bulgarian positions.

In the Balkans, a new Allied offensive at Dobro Pole breaks through Bulgarian positions.

Dann stabilisierte sich seine Linie, Davout ging in die Offensive ... und führte die feindliche Armee in die Flucht.

Sonra hattı stabilize oldu, Davout saldırıya geçti ... ve düşman ordusunu bozguna uğrattı.