Examples of using "Obgleich" in a sentence and their turkish translations:
Parası olmasına rağmen, o mutlu değil.
Üzücü olsa da, bu doğrudur.
Tom bir dilbilimcisi olmasına rağmen herhangi bir yabancı dili konuşmaz.
O çok çalışmasa bile, onun puanları her zaman benimkinden daha iyidir.
Sanırım biraz Japonca bilmeme rağmen İngilizce konuşsak iyi olur.
Arkadaşlarımdan çoğu yaşlanırken kilo almalarına rağmen ben ağırlığımı düşük tuttum.
O, ona vermeyeceğini söylese bile o, ondan parayı aldı.
Tom bir dilbilimci olmasına rağmen herhangi bir yabancı dili konuşmaz.
Milattan sonra 475, Roma İmparatorluğu'nun "çöküşünü" gösteren yıl olmasına rağmen "yıkıldığı" tarih değildir.
Burada güneşte oturuyor olmama rağmen, hâlâ üşüdüğümü hissediyorum.