Examples of using "Motivieren" in a sentence and their turkish translations:
İngiltere'nin işgalini motive etmek için uydurulmasıydı.
Öğretmenler öğrencilerini motive etmeye çalışıyorlar.
Ebeveynler çocuklarını okumaya teşvik etmeli.
Yorum yapmayı unutmayın yorumlar bizi motive ediyor
Tom, Mary'yi başını belaya sokacak bir şey yapmaya teşvik etmek istemedi.