Examples of using "Lebensweise" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un sağlıklı bir yaşam tarzı vardır.
Hümanizm, insanoğlunun faaliyetlerini vurgulayan
Kısa sürede yaşam tarzına alıştı.
Görünüşü de hayat tarzı kadar gariptir.
Mary dengeli bir yaşam tarzına sahip olmak istiyor.
hayvanların vahşi yaşamlarına dönmeleri için mükemmel bir ortam sağlıyor.
Sizinle yaşamamın yaşam tarzınızı etkilediğini düşünüyorum.
Bu kitap size Amerikan yaşam tarzı hakkında net bir fikir verecektir.