Translation of "Herausgefunden" in Turkish

- Hast du etwas herausgefunden?
- Haben Sie etwas herausgefunden?
- Habt ihr etwas herausgefunden?

Bir şey öğrendin mi?

Wir haben herausgefunden,

Çünkü bulduğumuz şey şu, insanlar sonunda

- Wie haben Sie das herausgefunden?
- Wie hast du das herausgefunden?
- Wie habt ihr das herausgefunden?

Onu nasıl hallettin?

- Wie haben Sie das herausgefunden?
- Wie hast du das herausgefunden?

Sen nasıl öğrendin?

Was wir herausgefunden haben --

Ve bulduklarımız,

Ich habe etwas herausgefunden.

Bir şey öğrendim.

Was hat Tom herausgefunden?

Tom ne öğrendi?

Ich habe die Wahrheit herausgefunden.

Ben gerçeği öğrendim.

Wie viel hast du herausgefunden?

- Ne kadar anladın?
- Ne kadar öğrendin?

- Hast du schon herausgefunden, was schiefgelaufen ist?
- Habt ihr schon herausgefunden, was schiefgelaufen ist?
- Haben Sie schon herausgefunden, was schiefgelaufen ist?

Neyin yanlış gittiğini anladın mı?

Ihr Mann hat es nie herausgefunden.

Onun kocası asla öğrenmedi.

Wie Tom das wohl herausgefunden hat?

Tom'un nasıl öğrendiğini merak ediyorum.

Ich habe ein paar Dinge herausgefunden.

Birkaç şey öğrendim.

Wir haben herausgefunden, wo er wohnt.

- Onun nerede oturduğunu öğrendik.
- Onun yaşadığı yeri ortaya çıkardık.

Tom hat herausgefunden, wo Mary ist.

Tom Mary'nin nerede olduğunu buldu.

Immerhin haben wir es früh genug herausgefunden.

Ona binmeden önce bunu öğrenmemiz daha iyi oldu.

Und das hast du jetzt erst herausgefunden?

Sen bunu şimdi yeni mi keşfettin?

Ich habe es gerade letzte Woche herausgefunden.

Ben sadece geçen hafta öğrendim.

Ich habe gerade herausgefunden, wer du bist.

Az önce kim olduğunuzu öğrendim.

Hast du herausgefunden, wer hier zuständig ist?

Burada kimin sorumlu olduğunu öğrendin mi?

Ich habe die Identität des Opfers herausgefunden.

Kurbanın kimliğini keşfettim.

Ich habe herausgefunden, warum die Maschine nicht ging.

Makinenin niçin çalışmadığını anladım.

Ich habe herausgefunden, wo Toms Flugzeug abgestürzt ist.

Tom'un uçağının nereye çarptığını öğrendim.

- Ich hab was rausgefunden.
- Ich habe etwas herausgefunden.

Bir şey öğrendim.

Ich habe gerade herausgefunden, worin das Problem besteht.

Sadece sorunun ne olduğunu çözdüm.

Ich habe es nur durch reinen Zufall herausgefunden.

Ben onun hakkında tamamen tesadüfen öğrendim.

Ich weiß nicht, wie Tom das herausgefunden hat.

Tom'un nasıl öğrendiğini bilmiyorum.

Ich kam sofort, nachdem ich es herausgefunden hatte.

Öğrenir öğrenmez geldim.

Man hat herausgefunden, dass Rauchen schlecht für die Gesundheit ist.

Sigara içenin sağlığın için kötü olduğu bulundu.

Wie hast du herausgefunden, dass Tom dein Rad gestohlen hat?

Bisikletini çalanın Tom olduğunu nasıl öğrendin?

Wissenschaftler haben herausgefunden, dass in Sibirien mal Einhörner gelebt haben.

Bilim adamları tek boynuzlu atların bir zamanlar Sibirya'da yaşamış olduğunu keşfettiler.

Wann haben Sie herausgefunden, dass Tom das nicht tun müsse.

Tom'un bunu yapmak zorunda olmadığını ne zaman öğrendin?

Wie hast du herausgefunden, dass Tom seine Rechnungen nicht bezahlt hat?

Tom'un faturalarını ödemediğini nasıl öğrendin?

Ich habe es ihr nicht gesagt. Sie hat es selbst herausgefunden.

Ona söylemedim. O kendi kendine öğrendi.

Ich habe gerade herausgefunden, dass mein Papa nicht mein leiblicher Vater ist.

Babamın biyolojik babam olmadığını kesinlikle anladım.

Seit ich meine wahre Identität herausgefunden habe, ergibt mein Leben einen Sinn.

Gerçek kimliğini bulduğumda, hayatım bir anlam ifade etmeye başladı.

Ich habe etwas über Tom herausgefunden, was du meiner Meinung nach wissen solltest.

Tom hakkında bilmen gerektiğini düşündüğüm bir şey öğrendim.

Nachdem ich herausgefunden hatte, wo Tom hingegangen war, ging ich los, um ihn zu suchen.

Tom'un nereye gittiğini öğrendikten sonra onu aramaya gittim.

Heute habe ich herausgefunden, dass es einen Film mit dem Titel "Die Russen kommen! Die Russen kommen!" gibt.

Bugün "Ruslar geliyor! Ruslar geliyor!" adında bir filmin olduğunu keşfettim.