Examples of using "Hautfarbe" in a sentence and their turkish translations:
Tom koyu tenli.
Derinizin hangi renk olduğunu umursamıyorum.
Bukalemun deri rengini değiştirebilir.
İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler.