Translation of "Gräten" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Gräten" in a sentence and their turkish translations:

Dieser Fisch hat viele Gräten.

- Bu balığın kılçığı çok.
- Bu çok kılçıklı bir balık.

Der Hund fraß den Fisch, Gräten, Schwanz, alles.

Köpek balığı, kemikleri, kuyruğu ve hepsini yedi.

Ich esse nicht gern Fische, die viele Gräten haben.

Çok kılçıklı balıkları yemeği sevmem.

Die Gräten sind doch kein Grund, nicht gerne Fisch zu essen!

Kemiklerin balıklardan hoşlanmamak için gerçekten iyi bir neden olmadığından dolayı sadece balıklardan hoşlanmadığını söylüyorsun.

Der Hund hat den Fisch ganz, samt Gräten und Schwanz, gefressen.

Köpek balığı, kemikleri, kuyruğu ve hepsini yedi.