Examples of using "Gießen" in a sentence and their turkish translations:
Biz bahçeyi suluyoruz.
Çiçekleri sulamak zorundayım.
Biz çiçeği sulamalıyız.
Çiçekleri sulamak zorundayız.
Çiçekleri sulamak zorundayım.
Babamın çiçekleri sulamasına yardım ettim.
Tom'un bitkilerini sulamak için uğradım.
Ben yokken bahçemi benim yerime sular mısın?
Biz de günümüzde küle su dökmeyiz sanki
Domates çorbası için İskoç tarifi: Kırmızı fincan içine sıcak su dökün.
Patlamış mısır üzerine eritilmiş tere yağını dökün.
Sarhoş olalım.
Rahibenin görevi, çiçekleri ve karnabaharları sulamaktır.
Tom uzaktayken, Mary'den bahçesindeki çiçekleri sulamasını istedi.
Çiçekleri sulamama gerek yoktu. Bitirdikten hemen sonra yağmur yağmaya başladı.