Examples of using "Günstig" in a sentence and their turkish translations:
Beni savun.
Bu şaşırtıcı şekilde ucuz.
Bu kamera ucuz.
Şartlar uygun.
Bunun için şartlar uygun.
Yemek Almanya'da ucuzdur.
Fiyat çok ucuz.
- Evimizin ulaşımı kolay.
- Evimiz ulaşım sıkıntısı olmayan bir yerde.
- Evimiz ulaşım açısından rahat bir mevkide.
- Evimizin konum olarak ulaşımı rahat.
Bisikleti çok ucuz fiyata aldım.
Avantajlar ondan yana.
Alkol Almanya'da da ucuzdur.
Ona kalırsa, işler iyi gidiyordu.
Portakal muz kadar ucuz değildir.
Gerçekten ucuzdu.
- Mantar şu an mevsiminde; o yüzden ucuz.
- Şimdi mantar mevsimi, bu yüzden ucuz.
Bu çanta hem iyi hem de ucuz.
O mağazadan ucuz bir video kaset kaydedici aldım.
Şimdi Matsutake mantarlarının mevsimi bu yüzden onlar ucuz.
Bu araba o kadar ucuzdu ki onu satın alabildi.
Güneş enerjisi, bol, temiz, düşük maliyetli ve yenilenebilirdir.
Yapılması kolay ve ucuzdur.
Bu araba o kadar ucuz ki onun buna gücü yetebilir.
Tüccar onun cehaletinden faydalandı ve resmi çok ucuz aldı.
Bu elbise ucuzdur.
Sakin olun. Ben fırsatların sizin lehinize olduğunu size temin ederim.
Eğer bunu tartışırsak ikimizi de tatmin edecek bir çözüm bulabileceğimizi biliyorum.
Evin yeri iyi, ama sorun benim büyük ailem için çok küçük olması.