Examples of using "Fernzuhalten" in a sentence and their turkish translations:
Tom Mary'den uzak kalmaya çalıştı.
Polis, insanları kazadan uzak tutmaya çalıştı.
İlk randevuda, hassas konulardan uzak durmak en iyisidir.
Onları sebzelerden uzak tutmak için bahçemdeki tavşanları bir su tabancası ile vurdum.
Kötü şirketten kaçınmaya çalışın.
Ondan uzak durmanız sizin akıllılığınız.