Examples of using "Erwachsen" in a sentence and their turkish translations:
Büyümelisin.
Çocukların büyüdü mü?
Biz yetişkiniz.
- Büyü!
- Büyü artık!
Tom bir yetişkin.
Kızınız ne zaman bir yetişkin oldu?
Artık büyüdün.
Tom artık bir yetişkin.
Büyü, Tom.
- İkimiz de yetişkinleriz.
- İkimiz de yetişkiniz.
Büyü, Joe.
Oğullarım büyüdü.
Ben artık yetişkinim.
Sen bir yetişkinsin.
Çocuklar çok çabuk büyürler.
Küçük kızımız büyüyor.
Bazı insanlar hiç büyümez.
Ben aslında zaten bir yetişkinim.
Çocuklar her zaman yetişkin olmak isterler.
Büyümek istemiyorum.
ve çocuklarım artık büyümüştü.
Neden büyümüyorsun?
Tom şu an bir yetişkin, değil mi?
Yetişkin bir kızım var, kendisi mutlu, zeki ve harika biri.
Büyüyünce tenisçi olmak istiyor.
Büyüdüğün zaman ne yapacaksın?
- Tom bir yetişkin.
- Tom olgun.
Büyümüşsün.
Konuşmadan önce düşünmeyi unutma.
Oğlun büyüdüğünde ne olmak istiyor?
Onlar artık çocuk değil ama henüz yetişkin de değil.
"Benim çocuklarım artık yetişkin oldular. Ya seninkiler?" "Benimkiler de."
Sana Tom ile ilgili söylediklerim lütfen aramızda kalsın.
Ama neden bizlerden de bir bilim adamı yetişmesin
- Düş yakamdan.
- Huzur ver!
- İşin gücün yok mu senin!
Tom, sen bir yetişkinsin. Bir yetişkin gibi davranmaya çalış.
Çocuklar çok hızlı büyüyorlar.
Çocuklar düşe kalka büyüyor.
Japonya'da, insanlar yirmi yaşına girdiklerinde yasal olarak yetişkin olurlar.
Mademki yetişkinsin, ne yapacağına karar vermek sana kalmış.
O, büyüdüğünde doktor olacak.
O cüsseli ve güçlü.
Ben ailemin tavsiyesini önemsemeye başladığımda büyüdüğümü fark ettim.
- Büyüdüğünde ne olmak istersin?
- Büyüdüğün zaman ne olmak istiyorsun?
Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır.
Büyüyünce ne olacaksın?