Translation of "Erblickte" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Erblickte" in a sentence and their turkish translations:

Sie erblickte sein Gesicht.

O, onun yüzünü gördü.

Ich erblickte einen schönen Vogel.

Güzel bir kuş gördüm.

Tom sah aus dem Fenster und erblickte Maria.

Tom pencereden dışarıya baktı ve Mary'yi gördü.

Tom sah in den Spiegel und erblickte einen Greis.

Tom aynaya baktı ve yaşlı bir adam gördü.

Als er mich erblickte, wedelte der Hund mit dem Schwanz.

Beni görünce, köpek kuyruğunu salladı.

Während ich auf Kate wartete, erblickte ich Bob und Mary.

Kate'i beklerken, Bob ve Mary'yi gördüm.

Ich liebte dich von dem Momente an, da ich dich erblickte.

Seni gözüme kestirdiğim andan itibaren sevdim.

Als ich ihn zuerst erblickte, sah er aus, als wäre er tot.

Onu ilk gördüğümde, o ölmüş gibi görünüyordu.

Ich will dich seit dem Moment, in dem ich dich erblickte, küssen.

Tanıştığımız andan itibaren seni öpmek istedim.

Am zweiten Morgen erblickte der Schotte vom Wipfel seines Baumes in der Ferne ein großes Schloss.

İkinci sabah İskoçyalı ağacının tepesinden uzakta büyük bir kale gördü.