Translation of "Eingeborenen" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Eingeborenen" in a sentence and their turkish translations:

Die Missionare zivilisierten die Eingeborenen.

- Misyonerler yerlileri uygarlaştırdı.
- Misyonerler yerlileri medenileştirdi.

Nur bei eingeborenen oder „primitiven“ Völkern vor.

endüjen veya "ilkel" insanlarla kısıtlıydı.

Was habt ihr mit den amerikanischen Eingeborenen gemacht?

Yerli Amerikalılarla ne yaptın?

Sie kämpft für die Befreiung der unterdrückten Eingeborenen.

Ezilen yerlilerin kurtuluşu için savaşıyor.

Kapitän Cook dankte den Eingeborenen für ihre Gastfreundschaft.

Kaptan Cook konukseverliklerinden dolayı yerlilere teşekkür etti.