Examples of using "Eigenes" in a sentence and their turkish translations:
Tom ekmeğini kendisi yapıyor.
Senin kendi odan var mı?
O, kendi mezarını kazıyor.
Tom'un kendi odası var.
Onun kendi evi var.
Kendi odam var.
- Tom kendi ekmeğini kendi yapar.
- Tom ekmeğini kendi pişiriyor.
Kendi restoranını açmak ister misin?
O, kendi evini ateşe verdi.
Kendisinin bir telefonu var.
O kendi arabasını tamir eder.
Onun kendi arabası var.
Bana ait bir oda istiyorum.
Kendimize ait bir ev istiyoruz.
Her biri kendi altın buzağı için.
Senin kendi odan var mı?
- Kendi arabasını sürüyor.
- Kendi arabasını kullanıyor.
Tom kendi odasını istedi.
O kendi evine sahip.
Onun kendi odası var.
Onun kendi evi var.
Çocukların kendi odalarına ihtiyacı yok.
O, kendi sebzelerini yetiştirir.
O, kendi restoranını açtı.
Tom kendi sebzelerini yetiştiriyor.
Bu benim kendi bisikletim.
Tom'un kendi yatak odası vardır.
Tom'un kendi arabası var.
Herkesin kendi yatak odası var.
Keşke kendime ait bir odam olsa.
kendisine ait bir görüntüye ise rastlayamadık
Ruslar kendi ikilemleriyle karşılaştılar.
Kendime ait bir odam olmasını istiyorum.
Tom kendi mezarını kazıyor.
Her çocuğun kendi odası var.
Kendi mezarını kazıyor.
Tom kendi birasını mayalar.
Kendi restoranımı açmak istiyorum.
Tom kendi lokantasını açmak istiyor.
Tom kendi yeteneğini kesinlikle abartıyor.
Kendi banyona sahip olacaksın.
- Her oda kendi banyosuna sahiptir.
- Her odanın kendi banyosu vardır.
Tom kendi evini inşa etmek istiyor.
insan kendi sonun kendisi hazırlıyor
Arkadaşım kendine ait bir araba istiyor.
Her hayvan kendi yuvasıyla ilgilenir.
Narcissus kendi yansımasına aşık oldu.
Evde benim kendi odam var.
Her birimizin kendi hobisi var.
- Her odada özel bir banyo bulunmaktadır.
- Her odanın kendine has banyosu bulunur.
Keşke kendime ait bir evim olsa.
Tom 2013'te kendi restoranını açtı.
Bu ailedeki herkesin kendine ait arabası var.
Onun şehirde bir ofisi var.
Kendi ülkene ne zaman döneceksin?
Tom evde kendi birasını yapar.
On beş yaşındayken kendime ait bir odam vardı.
kendi kaderine karar verebilen tek tür biziz.
Kendi ışıklarını üretir, denizleri aydınlatırlar.
Soult'un kendi davranışları övülse de, taburun yarısı zayiat verdi.
O, kendi hayatı pahasına onu kurtardı.
Her kız bir midilli sahibi olmanın hayalini kurar.
Narcissus sudaki kendi yansımasına aşık oldu.
Bir gün kendi evime sahip olmayı umuyorum.
Tom kendi ekmeğini ekmek makinesi ile pişirir.
Kendi öğle yemeğini okula getirebilirsin.
Teksaslılar kendi ordularını organize etmeye başladılar.
Tom ve Mary kendi evlerini inşa ettiler.
Hayatı pahasına küçük kızı kurtardı.
Tek başıma yaşamak için yeterince yaşlıyım.
Ayna olmadan kendi yüzümüzü göremeyiz.
- Ayna olmadan kendi yüzünü göremezsin.
- Ayna olmadan kendi yüzünüzü göremezsiniz.
Kendi evlerini almak için birçok fedakarlık yaptılar.
Tom restoran sahibi olmak istedi.
üst damağınızın gırtlağın arka tarafını kapattığını hissedebilirsiniz.
Ateş böceği mürekkep balığı, fotofor adı verilen özel hücreleriyle kendi ışığını üretir.
Bir kulübe olsa bile kendi evimi istiyorum.
Asker kendi hayatı pahasına arkadaşını kurtardı.
Eğer bir çocuk kendine ait bir odaya sahip olabiliyorsa, hoştur.
Bu kentteki üç kişiden birinin üzerinde kendi arabası vardır.
Kendi odamı istiyorum.
Burası o kadar gürültülü ki kendi düşündüğümü duyamıyorum.
Bob kendi işine başladığından beri üç yıl oldu.
Kendi çocuklarından birine sahip olmak yerine bir çocuk evlat edinmeye karar verdiler.
Eğer onu kurtarsaydı ona kendi hayatımı verirdim.
Tom kendi evini inşa etti.
Kendime ait bir kitap yazmak için kelime işlemci satın aldım.
Diğer seçenekse kendi halatımı kullanmak. Onu bağlayıp yamaçtan aşağı inebilirim.
Bazıları büyüleyici bir yardım çağrısında bulunur. Biyolüminans özelliği olan mantarlar kendi ışıklarını saçar.
Tom boğulan çocuğu kurtarmak için hayatını riske attı.
Kendi parfüm kokunu alabiliyorsan, çok fazla sürüyorsundur.
Çoğu Japon şirketinde, sadece birkaç yöneticinin kendisine ait bir odası vardır.
Şeytanın herkes için şahsi bir yüzü vardır. Onu fark etmek zordur.
Senin kendi evin olduğunda kurallarını koyabilirsin.
Her zaman yapmak istediğim tek şey kendi restoranımı çalıştırmak.
Tanrı kavramı, varoluşumuz hakkındaki bilgisizliğimizi bastırmak için kurulmuş bir hayaldir.
Savaştan sonra, ABD ordusu tarafından kendi roket programlarına yardımcı olması için işe alınmıştı.
Kendi arabanı satın almak için yeterli para kazanıncaya kadar arabamı ödünç alabilirsin.