Examples of using "Campus" in a sentence and their turkish translations:
O, bana kampüsü gezdirdi.
Ben şu an kampüsteyim.
Buradan kampüse yürümek on beş dakika sürer.
Öğrenci Birliği, kampüste bir bar işletiyor.
Dün kampüste onunla buluştu.
Kampüste asistanıyla yürüyordu
Öğrenciler için yeterli kampüs konutu yok.
Tom kampüste buralarda bir yerde.