Translation of "Brauchte" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Brauchte" in a sentence and their turkish translations:

Tom brauchte Bargeld.

Tom'un nakite ihtiyacı vardı.

Tom brauchte Hilfe.

Tom'un yardıma ihtiyacı vardı.

Tom brauchte Arbeit.

Tom'un bir işe ihtiyacı vardı.

Er brauchte Platz.

Onun yere ihtiyacı vardı.

Tom brauchte Platz.

Tom'un yere ihtiyacı vardı.

Sie brauchte Platz.

Onun yere ihtiyacı vardı.

Maria brauchte Platz.

Mary'nin yere ihtiyacı vardı.

Tom brauchte Aufmerksamkeit.

Tom'un ilgiye ihtiyacı vardı.

Tom brauchte Hoffnung.

Tom'un umuda ihtiyacı vardı.

Tom brauchte mehr.

Tom'un daha fazlasına ihtiyacı vardı.

Tom brauchte das.

Tom'un buna ihtiyacı vardı.

Tom brauchte Zeit.

Tom'un zamana ihtiyacı vardı.

Tom brauchte Wasser.

Tom'un suya ihtiyacı vardı.

Ich brauchte Hilfe.

Yardıma ihtiyacım vardı.

Tom brauchte Geld.

Tom'un paraya ihtiyacı vardı.

Maria brauchte Geld.

Mary'nin paraya ihtiyacı vardı.

Tom brauchte Unterstützung.

Tom'un yardıma ihtiyacı vardı.

Ich brauchte Bedenkzeit.

Düşünmek için zamana ihtiyacım vardı.

Sie brauchte Geld.

Onun paraya ihtiyacı vardı.

- Ich brauchte noch Geld.
- Ich brauchte noch mehr Geld.

Daha fazla paraya ihtiyacım vardı.

Sie brauchte unbedingt Geld.

Onun son derece paraya ihtiyacı vardı.

Aber er brauchte Arbeit.

Ama onun bir işe ihtiyacı vardı.

Ich brauchte das Geld.

Paraya ihtiyacım vardı.

Er brauchte das Geld.

Paraya ihtiyacı vardı.

Sie brauchte das Geld.

Onun paraya ihtiyacı vardı.

Tom brauchte einen Hammer.

Tom'un bir çekice ihtiyacı vardı.

Ich brauchte Tom nicht.

Tom'a ihtiyacım yoktu.

Ich brauchte ihn nicht.

Ona ihtiyacım yoktu.

Tom brauchte das nicht.

Tom'un buna ihtiyacı yoktu.

Tom brauchte 30 Stiche.

Tom'un otuz dikişe ihtiyacı vardı.

Tom brauchte einen Neuanfang.

Tom'un yeni bir başlangıca ihtiyacı vardı.

- Die Schule brauchte einen neuen Lehrer.
- Die Schule brauchte eine neue Lehrerin.

Okulun yeni bir öğretmene ihtiyacı vardı.

Ich brauchte keinen Schirm mitzunehmen.

Yanımda bir şemsiye almama gerek yoktu.

Tom brauchte einige frische Vorräte.

Tom'un biraz taze yiyeceklere ihtiyacı vardı.

Sie brauchte nicht zu kommen.

Onun gelmesine gerek yoktu.

Ich brauchte lange, um einzuschlafen.

Uykuya dalmak uzun zamanımı aldı.

Ich brauchte seine Hilfe nicht.

Onun yardımına ihtiyacım yoktu.

Tom brauchte etwas zu essen.

Tom'un yiyeceğe ihtiyacı vardı.

Ich brauchte Toms Geld nicht.

Tom'un parasına ihtiyacım yok.

Tom brauchte es nicht mehr.

Artık Tom'un ona ihtiyacı yoktu.

Tom brauchte das Geld nicht.

Tom'un paraya ihtiyacı yoktu.

- Tom brauchte jemanden, der ihm helfen würde.
- Tom brauchte jemanden, der ihm hülfe.

Tom'un ona yardım edecek birine ihtiyacı vardı.

Sie brauchte ein Stück Seife auf.

O bir kalıp sabun tüketti.

Er gab mir, was ich brauchte.

O bana ihtiyacım olan şeyi verdi.

Sie brauchte jemand, der sie verstand.

Onu anlayacak birine ihtiyacı vardı.

Es war genau, was ich brauchte.

İhtiyacım olan tam olarak buydu.

Ich erkannte, dass ich Hilfe brauchte.

Yardıma ihtiyacım olduğunu fark ettim.

Tom brauchte heute nicht zur Arbeit.

Tom bugün işe gitmek zorunda değildi.

- Tom brauchte Nahrung.
- Tom benötigte Lebensmittel.

Tom'un biraz yiyeceğe ihtiyacı vardı.

Tom gab mir, was ich brauchte.

Tom ihtiyacım olan şeyi bana verdi.

Tom brauchte die Einwilligung seiner Eltern.

Tom anne ve babasının onayına ihtiyaç duyuyordu.

Ich brauchte damals dringend seine Hilfe.

O zaman fena halde onun yardımına ihtiyacım vardı.

Tom brauchte ewig, um sich anzuziehen.

Tom'un giyinmesi kırk saat sürdü.

- Wo warst du, als Tom deine Hilfe brauchte?
- Wo wart ihr, als Tom eure Hilfe brauchte?
- Wo waren Sie, als Tom Ihre Hilfe brauchte?

Tom'un senin yardımına ihtiyacı varken neredeydin?

brauchte vielleicht eine Reihe von unwahrscheinlichen Ereignissen.

beklenmedik bir olay dizisi yaşanması gerekti.

Ich wünschte, ich brauchte nicht zu arbeiten.

Keşke çalışmak zorunda olmasam.

Ich brauchte drei Stunden für die Hausaufgaben.

Ev ödevimi yapmak üç saatimi aldı.

So viel Geld brauchte ich gar nicht.

Asla o kadar çok paraya ihtiyacım olmadı.

Sie brauchte zwei Stunden, um sich fertigzumachen.

Onun hazır olması iki saat sürdü.

Wo warst du, als Tom Hilfe brauchte?

Tom'un yardıma ihtiyacı olduğunda neredeydin?

Ich war jung und brauchte das Geld.

Gençtim ve paraya ihtiyacım vardı.

Du wusstest, dass Tom dich brauchte, oder?

Tom'un sana ihtiyacı olduğunu biliyordun, değil mi?

Tom sagte, er brauchte ein Dutzend Eier.

Tom bir düzine yumurtaya ihtiyacı olduğunu söyledi.

Dies ist genau das, was ich brauchte.

O tam da ihtiyacım olan şeydir.

Die Nation brauchte mehr und bessere Lehrer.

Milletin daha fazla ve daha iyi öğretmenlere ihtiyacı var.

Tom brauchte nicht so früh zu kommen.

Tom'un bu kadar erken gelmesine gerek yoktu.

Tom hat Mary gegeben, was sie brauchte.

Tom Mary'ye neye ihtiyacı varsa verdi.

Tom machte sehr deutlich, was er brauchte.

Tom neye ihtiyacı olduğunu oldukça netleştirdi.

Tom gab mir etwas, was ich brauchte.

Tom bana ihtiyacım olan bir şey verdi.

Tom gab Maria etwas, was sie brauchte.

Tom Mary'ye ihtiyacı olan bir şey verdi.

- Tom brauchte beinahe drei Stunden, um nach Hause zu gelangen.
- Tom brauchte fast drei Stunden nach Hause.

Eve gitmek Tom'un neredeyse üç saatini aldı.

- Du warst für Tom da, wenn er dich brauchte.
- Du warst für Tom da, als er dich brauchte.

Onun sana ihtiyacı olduğunda sen Tom için oradaydın.

Warum? - Weil seine Familie das Geld brauchte, darum.

Niçin? Çünkü ailesinin paraya ihtiyacı vardı. Nedeni o.

Sie brauchte lange, um sich einen Hut auszusuchen.

Şapkasını seçmek uzun zaman aldı.

Ich brauchte mehrere Stunden, um die Kleidung zusammenzulegen.

Tüm giysileri katlamak birkaç saatimi aldı.

Ich brauchte mehrere Stunden, um es zu korrigieren.

Onu düzeltmek birkaç saatimi aldı.

Ich brauchte mehrere Stunden, um das zu zeichnen.

Onu çizmem birkaç saatimi aldı.

Ich brauchte mehrere Stunden, um es zu öffnen.

Onu açmak için birkaç saate ihtiyacım oldu.

Sie brauchte 10,5 Liter Salpetersäure für das Experiment.

10.5 litre nitrik aside deney için ihtiyacı vardı.

Ich war nicht da, als Tom mich brauchte.

Tom'un bana ihtiyacı olduğunda etrafta değildim.

Ich brauchte drei Stunden von hier nach Boston.

Boston'dan buraya gelmem üç saatimi aldı.

Ich wünschte, es brauchte nicht so zu sein.

Keşke böyle olmak zorunda olmasa.

Wo warst du, als ich deine Hilfe brauchte?

Senin yardımına ihtiyacım olduğunda neredeydin?

Ich brauchte fünf Stunden, um dieses Buch auszulesen.

Bu kitabı okumak beş saatimi aldı.

Ich gab ihr genau das, was sie brauchte.

Ona tam olarak ihtiyacı olan şeyi verdim.

Tom brauchte Zeit, um die Dinge zu überdenken.

Tom'un şeyler üzerinde düşünmek için biraz zamana ihtiyacı vardı.

Tom kam nicht an alles, was er brauchte.

Tom ihtiyacı olan her şeye ellerini dokunduramıyordu.

Es schien, als brauchte es einen astronomisch großen Zufall,

ve Ay'ımızı bu şekilde oluşturmak,

Der Mann brauchte keinen Grund, sich scheiden zu lassen

erkeğin boşanması için bir sebebe ihtiyacı yoktu

- eine Qualität , die er brauchte dringend, aber knapp gefunden

- çaresizce ihtiyaç duyduğu, ancak yetersiz kalan bir nitelik.

Ich brauchte fünf Stunden, um die Arbeit zu beenden.

İşi bitirmek beş saatimi aldı.

Er brauchte zehn Minuten, um das Problem zu lösen.

- Problemi çözmek on dakikasını aldı.
- Problemi çözmesi on dakika sürdü.