Examples of using "Bekannt" in a sentence and their turkish translations:
henüz bilinmemekte
Gerçekler nedir?
Bu bir şey çağrıştırıyor mu?
Tanıdık görünüyorsun.
Atasözü tanıdık.
Tom onunla tanınır.
Herkes bunun farkında.
Şu adam sana tanıdık görünüyor mu?
orada çünkü yanlış bilinen bir şey var
nasıl yapıldığı bilinemiyor
Avrupa tarihinin çalkantılı bir döneminden geliyor .
Onun adı bilinmiyordu.
O halk tarafından bilinir.
Onun adı bize tanıdık geliyor.
Adınız bana tanıdık geliyor.
Bu size bir şeyler hatırlatıyor mu?
Onun adı bana tanıdık geliyor.
Biz çok iyi tanınıyoruz.
Onu tanıyorum.
Facebook neden çok tanınmıştır?
Burayı iyi biliyorum.
O herkese tanıdıktır.
O, tanıdık görünüyor.
Onun adı bu ülke genelinde biliniyor.
Onlar fedakarlıklarıyla bilinirler,
Halk arasında Görev Kontrolü olarak bilinir.
Yangının nedeni biliniyordu.
Gerçekler herkes tarafından öğrenildi.
Köydeki herkes tarafından tanınırdı.
Onu tanımıyorum.
O bir şarkıcı olarak iyi tanınmıştır.
Gerçekleri yeterince iyi biliyorum.
O, tüm ülkede bilinir.
O, büyük bir ressam olarak bilinir.
O resmen adaylığını açıkladı.
Ne anlama geldiğini bilmiyorum.
Tom bir şarkıcı olarak iyi tanınır.
Gerçekten tanıdık görünüyorsun.
Adın bana tanıdık geliyor.
Seçim sonuçları daha bilinmiyor.
Hoover, Amerikalılar için iyi tanınmış biriydi.
"Bilinen" "bilinmeyen"in karşıtıdır.
- Politikacı istifasını ilan etti.
- Siyasetçi istifasını açıkladı.
Şu adam belli belirsiz tanıdık görünüyor.
Bu sefer nerede olduğu bilinmiyor üstelik
Bu bana biraz tanıdık geldi
Madonna Japonya'da her lise öğrencisi tarafından bilinmektedir.
Franklin sağduyusu ile biliniyordu.
Yazarın adı bize tanıdık.
Piyanistin adı herkesçe biliniyor.
Hiçbir tabu evrensel olarak bilinmiyor.
O, ülkemizde iyi tanınmıştır.
Biz konuşma şartlarındayız.
Medya bu haberi vermiyor.
Kızlarının nişanını duyurdular.
Kral Süleyman, bilgeliğiyle bilinirdi.
Kral Süleyman bilgeliği ile tanınırdı.
Bu sihirbazlıktaki hileyi fark ettim.
Yangının kaynağı bilinmiyor.
Onlar ne biliyor?
Ne biliyoruz?
Adınız bana tanıdık değil.
Aomori iyi elmalarıyla ünlüdür.
Bunun hakkında yıllardır biliyorum.
Bu konuda bir şey biliyor musun?
- Mayuko'yu sana tanıtmama izin ver.
- Size Mayuko'yu tanıtmama izin verin.
- Mayuko'yu sizinle tanıştırmama izin verin.
Bildiğiniz bu tavsiyeler şu şekilde sıralanıyor:
Bu bölge, Ejderhalar Diyarı olarak bilinir
Şehir, kirli havasıyla tanınıyor.
Adam köyün her yerinde iyi tanınmıştır.
Ülke, ekonomisinin hızlı büyümesiyle tanınmıştır.
Atlantic City ahşap yürüyüş yoluyla ünlüdür.
Tom'la nasıl irtibata geçeceğini biliyor musun?
Towada Gölü güzelliği ile ünlüdür.
Cinayetin nedeni henüz bilinmiyor.
Ben Tom'un yaşını bilmiyorum.
Mononükleoz da öpüşme hastalığı olarak bilinir.
Bu bölge, güzel manzarasıyla tanınır.
Komite başkanı'nı tanıyorum.
Örümceklerin böcek olmadığı iyi bilinir.
Tom Mary ile üç yıl önce tanıştı.
O, tanıdık geliyor.
Mağaza yüksek fiyatlarıyla tanınır.
O hem Hindistan'da hem de Çin'de iyi tanınmaktadır.
nereye kadar gittiği bilinemiyor şu an
Posta telefon telgraf olarak biliniyordu fakat orijinali
O ne tür bir filmdir? Popüler midir?
Hazinelerin nerede saklandığı bilinmemektedir.
Şehir en fazla otomobil endüstrisiyle ünlüdür.
Onlar Boston'da yaşamayı planladıklarını duyurdular.
Bu ilaç, mucizevi iyileştirici güçleriyle bilinir.
Onun kim olduğunu biliyorlar.
Onun hakkında bilinen bir şey olduğunu biliyordum.